Edirne ve Kırklareli arasında “köftede lezzet” rekabeti devam ediyor

Edirne ve Kırklareli arasında “köftede lezzet” rekabeti devam ediyor
Trakya’nın komşu illeri Edirne ve Kırklareli arasında “köftede lezzet” rekabeti devam ediyor.
Her il kendi köftesinin lezzetiyle övünürken, tartışmaya zaman zaman oda başkanları ve köfteciler de katılıyor.

İki kentin köftesini birbirinden baharat kullanılıp kullanılmaması ayırıyor. Edirne’nin köfte harcında kimyon kullanılıyor, Kırklareli köftesi ise baharatsız hazırlanıyor.

Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt, Edirne’nin bir asra yakın Osmanlı’ya başkentlik yaptığını söyledi.

Kentte Osmanlı’dan gelen lezzetlerin devam ettiğini belirten Zıpkınkurt, “Tarifi Balkanlar’dan, Rumeli’den gelen meşhur Edirne köftemiz bu lezzetlerden biri. Edirne köftemizin tadı ve ünü, Kırklareli köftesinin de Tekirdağ köftesinin de önüne geçer. Edirne sadece tava ciğeriyle değil köftesiyle de meşhur bir kenttir.” dedi.

Edirne köftesinin tadının Türkiye’nin başka bir yerinde olmadığını savunan Zıpkınkurt, “Köftemiz hastalıktan ari bölgede yetişen hayvanların etinden imal ediliyor. Edirne köftesinin tadında doğada beslenen Trakya kıvırcık kuzusu ve genç dana etinin katkısı vardır. Dolayısıyla etin lezzeti köfteye geçer. Ustanın kattığı el emeği, mahareti de bunu taçlandırır.” diye konuştu.

“Müşterilerimiz Edirne köftesinin tadını seviyor”

Edirneli köfteci Fahrettin Haşimler de 1963’ten bu yana köftecilik yaptığını söyledi.

Edirne köftesinin ününün her yere yayıldığını belirten Haşimler, “Almanya’dan dahi müşterilerimiz var. Yakınlarına sipariş veriyorlar, uçakla Almanya’ya köfte gönderiyoruz. Burada donduruyoruz, paket halinde Almanya’ya gönderiyoruz. Köftemiz çok beğeniliyor. Türkiye’nin her yerinden müşterimiz geliyor. Rumeli usulü Edirne köftemizin tadını alan peşini bırakmıyor.” ifadelerini kullandı.

Köftenin etinin kasaba özenle hazırlatıldığını anlatan Haşimler, “Malı kendim canlı seçerim, kestiririm, kasap dükkanına getirir ve eti özel seçerim, sinirlerini tek tek ayırırım. Köftenin yapımında özellikle dananın kol ve kürek kısmını kullanıyorum. Etin kendi yağını kullanırım, ekmek kullanmam. Müşterilerimiz köftemizi yediği zaman çok beğeniyor ve tercih ediyor. Et üzerine taviz vermem.” dedi.

Haşimler, yıllarını bu işe verdiğini ve yaptığı işin uzmanı olduğunu belirtti.

Ailesinin 3 kuşaktır köftecilik yaptığını dile getiren Haşimler, “Müşterilerimiz Edirne köftesinin tadını seviyor. Kırklareli köftesi deyince eleştirmek istemiyorum ama daha basitine kaçıyorlar işin. Ben eti alıp yoğurduktan sonra bir gece bekletirim. Baharatını çeker, ertesi gün tekrar yoğrulur, tane tane hazırlanır, tepsilere dizilir. Ocağa koyarız, müşterimize sunarız.” diye konuştu.

“Ciğer yiyeceksek Edirne, köfte yiyeceksek Kırklareli”

Kırklareli Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Zafer Sürer ise Trakya’da en meşhur köftenin Kırklareli köftesi olduğunu söyledi.

Istranca Ormanları’nın zengin coğrafyasında beslenen hayvanların etinden dolayı köftenin lezzetli olduğunu belirten Sürer, köftenin geçmişinin 1928 yılına dayandığını kaydetti.

Kırklareli köftesinin özelliğinin tamamen etle ilgili olduğunu anlatan Sürer, “Hayvanlarımız meralarda otluyor, zengin bitki örtüsünden yiyor. Etleri daha lezzetli oluyor. Bir de köftemizin en büyük özelliği natürel olmasıdır. Bizde katkı maddesi yoktur. Tamamen hayvanlarımızın kendi etinin yapısındandır. Coğrafi işaretli kıvırcık kuzumuz, köftemize ayrı bir lezzet katıyor.” dedi.

En güzel köftenin, hayvanın kaburgası ile bacağından alınan etlerin karıştırılmasıyla yapıldığını vurgulayan Sürer, “Edirne’de lokantacı arkadaşlarımız Edirne köftesinin daha meşhur olduğunu söylüyor ama köfte deyince Trakya’da ilk akla gelen Kırklareli köftesidir. Ciğer yiyeceksek Edirne, köfte yiyeceksek Kırklareli.” diye konuştu.

“Birçok vatandaşımız köfte yemek için Kırklareli’ne geliyor”

Kırklareli Ticaret Borsası Başkanı Turhan Altıntel de Kırklareli köftesine coğrafi işaret alması için çalışmaların sürdüğünü vurguladı. Altıntel, şu ifadeleri kullandı:

“İnanılmaz bir damak lezzeti var. Bunun da en önemli etkeni yöremizde baktığımız hayvanların etlerinden kaynaklanıyor. İstanbul’dan birçok vatandaşımız sadece köfte yemek için Kırklareli’ne geliyor. Herkes kendi yöresindeki köftesini metheder ama ben şöyle iddia ediyorum; Istranca Dağları eteklerinde yetişen hayvanların kesiminden çıkan etlerle elde edilen köftemizin lezzeti ne Edirne’de ne Tekirdağ’da var, hiçbir yerde yok. İddia ediyorum, komisyon oluşturulsun, lezzet değerlendirilsin, çok farklı sonuçlar çıkacak.”

Kırklareli’nde köftecilik yapan Mahmut Sürer ise Kırklareli köftesinin lezzetinin başka yerde bulunamayacağını savundu.

AA

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.