Edirne Araştırmaları Çalıştayı Sona Erdi
Trakya Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen ve Edirne’nin birçok farklı disiplinle ele alındığı Edirne Araştırmaları Çalıştayı ile değerlendirme oturumu ile son buldu.
Edirne Valisi Ekrem Canalp, AK Parti Edirne Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Dr. Fatma Aksal, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Baro Başkanı Av. Tacettin Sivrikaya, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı çalıştayda açılış konuşmalarının ardından Edirne’nin tarihi, kültürü, mimarisi ve diğer alanlardaki özelliklerinin konuşulduğu oturumlar gerçekleştirildi.
Çalıştay, Edirne Tarihi Çalışmaları ve Sorunları Oturumu ile Başladı…
İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Zeynep Tarım’ın oturum başkanı ve konuşmacı olduğu “Edirne Tarihi Çalışmaları ve Sorunları” başlıklı birinci oturumda Doç. Dr. Metin Ünver ve Doç. Dr. Nurten Çetin kentin tarihi özellikleri ve sorunları üzerine sunumlarını gerçekleştirdiler.
Prof. Dr. Zeynep Tarım, Edirne’nin fetih sürecine, Edirne Sarayı’nın yapılması ve saray müesseselerinin oluşumuna değinerek Edirne’deki eski ve yeni saraylar hakkında hem yeterli bilgi olmadığını hem de yeterince çalışılamadığını ifade etti. Prof. Dr. Tarım, yeni sarayın planının henüz bulunamadığını, bugünkü planın Rıfat Osman’ın tespitleriyle meydana getirildiğini belirtti.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Ünver, 19. yüzyıl Edirne’sini konu alan çalışmalara değinerek özellikle mali kaynaklarda yabancı arşivlerden yararlanmanın öneminden bahsetti.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurten Çetin ise 20. yüzyıl Edirne çalışmalarına ve sorunlara değindi. Bu yüzyılda şehir nüfusunun çoğunun Müslüman-Türklerden oluştuğunu ifade eden Doç. Dr. Çetin “Edirne, tarihî ve coğrafi konumu itibariyle farklı köken ve inançlardan, her dil ve kültürden cemaatleri barındırmaktaydı. Bu durum kentin yaşamında renklilikler oluşturmuştu.” diyerek Edirne tarihinde 20. yüzyıl çalışmalarının öneminden bahsetti.
Trakya Üniversitesi Öğretim Üyeleri İkinci Oturumda Dil ve Edebiyat Üzerine Değerlendirmeler Yaptılar…
“Edirne Dil ve Edebiyat Çalışmaları ve Sorunları” başlıklı ikinci oturumda Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Topaloğlu’nun oturum başkanlığında öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Günşen ve Prof. Dr. Müberra Gürgendereli, Edirne’nin dil ve edebiyat çalışmaları ile ilgili sunumlarını gerçekleştirdiler.
Standart dil ve ağız bağlamında Edirne’de Türkçeye değinen Prof. Dr. Ahmet Günşen, bir dilin kültür ve edebiyat dili haline gelebilmesi için uzun yıllar boyunca bilimin, kültürün, sanatın yerinde işlenmesi gerektiğini, bu noktada da Edirne’nin sanat ve kültür merkezi olması bakımından biçilmiş kaftan olduğunu belirtti. Prof. Dr. Günşen, “Prof. Dr. Rıdvan Canım’ın Edirne Şairleri adlı eserinde, Edirne doğumlu veya Edirne’de yetişmiş 15. yüzyılda 8, 16. yüzyılda 75, 17. yüzyılda 83, 18. yüzyılda 36, 19. yüzyılda 29 ve 20. yüzyılda 21 olmak üzere 252 şair tespit etmiştir.” diyerek Edirne’nin edebî açıdan zengin bir merkez olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Müberra Gürgendereli, konuşmasında Edirne’de klasik Türk edebiyatına değinerek Edirneli şairler ve kentin edebiyat alanlarına yer verdi. Şair padişahlardan bahseden Prof. Dr. Gürgendereli, şairleri ve şairlerin Edirne’ye yazdıkları kasideleri anlatarak “Bizler de Edirneliler ve Edirne sevdalıları olarak şehrimizin gelişmesi için elimizi taşın altına koymalıyız.” dedi.
Prof. Dr. Yüksel Topaloğlu ise Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Edirne’de edebiyat çalışmaları ve sorunlarına değindi. Edirne üzerine çalışmalar yapan şahsiyetler, Edirne üzerine yapılmış kitaplar ve Trakya Üniversitesi tarafından yapılan Edirne çalışmalarını anlatan Prof. Dr. Topaloğlu “Kayıtlara göre Üniversitemizde Edirne konulu ilk çalışmanın 1988 yılında yapıldığı görülüyor. O tarihten bu yana toplam 489 çalışma yapılmış. Bu 489 çalışmanın sayısal dağılımı bize Edirne üzerine sosyal bilimler alanında yapılan çalışmaların son derece az olduğunu söylüyor. Sanat, dil, edebiyat ve tarih açısından son derece zengin bir şehir olan Edirne üzerinde tabii olarak daha fazla çalışma yapılmalıdır.” dedi.
Üçüncü Oturumda Sanat ve Mimari Ele Alındı…
“Edirne Mimari ve Sanat Çalışmaları ve Sorunları” başlıklı üçüncü oturumda Prof. Dr. Zeynep Tarım’ın oturum başkanlığında Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Vefa Çobanoğlu ve Doç. Dr. N. Çiçek Akçıl Harmankaya şehrin mimari yapılarıyla ilgili sunumlarını gerçekleştirdiler.
Osmanlı Mimarisi ve Edirne Külliyeleri başlıklı bir sunum yapan Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Vefa Çobanoğlu, Edirne’deki cami ve külliyelerin mimarisine yer vererek günümüze ulaşan eserlerin sonradan eklenmiş yapıları, bugüne ulaşamayan bölümleri hakkında bilgiler verdi.
Doç. Dr. N. Çiçek Akçıl Harmankaya ise Edirne’nin mimari mirası ve tekkeleri ile ilgili sunum yaptı. Doç. Dr. Harmankaya günümüze 55 cami ve mescidin ulaştığından, 15. yüzyıl içerisinde Edirne’de 22 tekke bulunduğundan bahsederek özellikle tasavvuf kültürü ile bir arada yaşamanın önemi ve bunun toplumsal yapılara etkisine yer verdi.
Prof. Dr. Zeynep Tarım ise Edirne Sarayları ve Nakkaşhanesi ile ilgili bilgilendirmeler yaptı. Şehrin özellikle IV. Mehmet döneminde önemli bestekâr ve ressam grubuna sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarım, Levnî’nin de Edirne’de doğarak böyle bir ortamda yetişmesinin önemini vurguladı.
Dördüncü Oturumda Edirne Farklı Perspektiflerden Değerlendirildi…
Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Burcu Özgüven’in oturum başkanlığında düzenlenen “Edirne Kent Tarihi, Tasarımı, Coğrafya ve Çevre Dokusu Çalışmaları ve Sorunları” başlıklı dördüncü oturumda ise Prof. Dr. Sennur Akansel, Doç. Dr. Ahmet Ertek, Doç. Dr. Musa Uludağ ve Prof. Dr. Yalçın Kaya şehrin coğrafi, zirai ve mimari açıdan dönüşümü ile ilgili sunumlarını gerçekleştirdiler.
Oturum başkanı Prof. Dr. Burcu Özgüven, Edirne ve çevresinin henüz yeterince çalışılmadığını; Havsa, Uzunköprü, Keşan özelinde de çalışmaların arttırılması gerektiğin vurgulayarak ortak çalışmaların öneminden bahsetti.
Edirne tarihi kent merkezi Kaleiçi’ndeki konut değişimi ve dönüşümü ile ilgili sunum yapan Prof. Dr. Sennur Akansel, değişen kullanıcı talepleri, mekânsal düzenlemeler, alınan yanlış kararlar, gelişen teknoloji ile kullanıcıların terk ettiği konut sayısının arttığını vurguladı. Prof. Dr. Akansel, Kaleiçi ve Maarif Caddesi üzerinde bulunan tarihî evlerin kent belleği için korunmasının önemi belirterek “Korumanın temeli envanter çıkarmaktır. 1989 yılında Üniversitemiz Fen Bilimleri Enstitüsünde yapılan yüksek lisans ve doktora çalışmalarında Kaleiçi’nin konut envanteri oluşturulmuştur. Bu dönemde tespit edilen 214 konutun bir kısmı koruma kurulu kararıyla tescilli olanlar, bir kısmı da dokuya uygun olan yapıları içermektedir.” dedi.
Edirne kenti coğrafyası ile ilgili bilgilendirmeler yapan Doç. Dr. Ahmet Ertek; şehrin genel yapısından, nüfus, iklim, jeomorfolojik yapısına yer verdi.
Edirne’nin coğrafi sorunları bağlamında Meriç Nehri taşkınlarını ve taşkınların oluşmasındaki parametreleri anlatan Doç. Dr. Musa Uludağ, taşkın sahasının yapısından, kurulan setlerle suların yükselmesinden, ayrıca iklimdeki değişimlerin yazları kuraklığa sebep olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Yalçın Kaya ise Edirne’de tarımsal çalışmalar ve sorunları ile ilgili bilgilendirmeler yaptı. Yıllar içinde Edirne’de kaybolan ürünlerin ve bunlara bağlı olarak kaybolan mesleklerin var olduğunu belirterek kentin tarımsal ve zirai durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Çalıştay, Değerlendirme Oturumu ile Sona Erdi…
Edirne’nin farklı disiplinler açısından değerlendirildiği oturumların ardından değerlendirme oturumuna geçildi.
Çalıştay ile ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, toplantının en önemli çıktısının, iki üniversitenin akademisyenlerinin bir araya gelerek ortak çalışma yapabilecek olması ve bu çalışmanın diğer şehirlere de örnek olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Mahmut Ak “Edirne’nin değerleri, zenginliği ve bunlarla ilgili neler yapılabilir? Aslında sorularımız bunlar. Gerçekten kendi içinde burada pek çok konu ortaya çıktı.” diyerek konuların bir kısmının lisansüstü çalışmaların bir kısmının da bilimsel yayıncılığın alanına girdiğini vurguladı.
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ise çalıştayın tüm oturumlarını ilgiyle takip ettiklerini belirterek iki üniversitenin akademisyenlerinin bir araya gelerek çalışmalar yapmasını çok değerli bulduklarını ifade etti. Prof. Dr. Tabakoğlu bu çalıştayın bir örnek olacağını belirterek “Bugünkü çalıştay aslında birçok projenin yol haritası oldu. Hocalarımız yapılacak işlerin listesini bilimsel açıdan ortaya koydular. Artık bizim elimizde yapılacak işler listesi var. Nereden başlayalım, nasıl başlayalım gibi konuları beraberce konuşuyor olacağız.” dedi.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Tarım, çalıştayda tespit edilen konuların daha detaylı ele alınması gerektiğini ifade ederek artık genel çalışmalardan çıkarak detay çalışmalarına ağırlık verilmesinin önemini, şehirlerin birbirini beslediğini ve Edirne’nin, İstanbul’un kültürel kodlarını oluşturması dolayısıyla da özel bir yere sahip olduğunu vurguladı.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Ünver de çalıştayın yaygın etkisinin çok geniş olacağı bir sürece girildiğini ve bunun da toplumsal faydaya olan katkısının yadsınamaz olduğunu belirtti.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Topaloğlu da Edirne çalışmalarında çalıştayın önemini vurgulayarak çalışmaların disiplinler arası çalışmalarla daha etkili olabileceğini ifade etti.
Edirne Araştırmaları Çalıştayı, hatıra fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.
Haber MERKEZİ
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024