Çeltikte ‘Hayal Kırıklığı’ İddiası

Çeltikte ‘Hayal Kırıklığı’ İddiası
Türkiye çeltik üretiminin yaklaşık yüzde 40’ının yapıldığı Edirne’de, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı alım fiyatı, üreticide şok etkisi yarattı… Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, fiyatın beklentinin altında kaldığını, mutlaka revize edilmesi gerektiğini söylerken, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi, CHP önceki dönem Edirne Milletvekili Doç.Dr. Okan Gaytancıoğlu da, açıklanan fiyatların hayal kırıklığı olduğunu dile getirdi.
Edirne’de çeltiğin merkezi İpsala ilçesinde üretim yapan İsmail Göksu da, piyasada fiyatların hali hazırda yüksek giderken, TMO’nun düşük fiyat açıklamasına tepki göstererek, “Bu fiyatlar üretici için çok kötü, kimse önünü göremiyor ve tahmin ediyorum ekilişlerde de düşüş yaşanacak gibi duruyor böyle olursa” diye konuştu.
Türkiye çeltik üretiminin yaklaşık yüzde 40’ının yapıldığı Edirne’de, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı alım fiyatı, üreticide hayal kırıklığı yarattı.
TMO, çeltikte alım fiyatını ton başına baldo grubunda 31 bin lira, Cammeo grubunda 30 bin lira ve Osmancık grubunda ise 25 bin lira olarak açıkladı. Dekar başına maliyeti 25 ila 30 lira arsında değişen üretici, piyasada hali hazırda tonu 33-34 bin liralara alıcı bulan çeltikte, TMO’nun açıkladığı düşük fiyatla şok yaşadı. Regülatör yani denge görevi görmesi beklenen ofisin, açıkladığı fiyatla piyasayı zora soktuğunu aktaran üreticiler, revizenin şart olduğunu dile getirdi.

‘ÇELTİKTE SIKINTILI BİR YIL GEÇTİ’
Çeltikte çok zor bir yıl geçtiğini söyleyen Oda Başkanı Arabacı, “Çeltikte ciddi anlamda su sıkıntısı yaşadık. Meriç Nehri’nde de sıkıntılar yaşandı, hatta belli aralıklarla su kesintileri yapıldı ama en büyük sıkıntı da Tunca Nehri’nde yaşandı bu yıl. Tunca Nehri’nden sulanan çeltiklerde aşağı yukarı 2 aydan fazla sıkıntı yaşandı. Çeltiği ekip, otla mücadele için zirai ilaç attığımız dönemden sonra çeltikte su sıkıntısı başladı. Bu süreçte bir toplantı yaptık Vali Bey’in başkanlığında ve onun talimatıyla dönüşümlü sistem sulamaya geçtik Tunca Nehri’nde. Bu dönüşümlü sistem sulamada da Bulgaristan sınırından Edirne’ye kadar olan üreticilerimizi mağdur etmemek için elimizden gelen emeği verdik. Burada belli aralıklarla en başta suyun bol olduğu bölgelerde de su kesintisi yapılarak alt kısma su iletilmesi sağlandı. En azından can suyu diyebileceğimiz su verildi alt kısma. Tabii burada Edirne’ye yakın olan kısımlarda bazı üreticilerimiz su yetmediğinden dolayı belli miktar alanları bıraktı. Genel olarak baktığımızda dönüşümlü sistemde elimizden geldiğince mücadele edip üreticilerimizin sulamasını sağladık” dedi.
‘VERİM KAYBI MUTLAKA OLACAK’
Yaşanan sıkıntı nedeniyle verim kaybının olacağını anlatan Arabacı, “Bunun neticesinde tabii ki zarar görecek alanlar var. Bir kısım alanlarda verim kaybı olacak mıdır? Tabii ki olacaktır. Ama sonuç itibariyle hasat dönemine kadar bu süreci yürüttük. İnşallah, üreticilerimiz hayırlısıyla ürünlerini toplar, hasadını yapar, diye düşünüyorum. Edirne ekilişinin tamamına baktığımızda, özellikle Tunca Nehri’ndeki zarar gören kısım azınlıkta kalıyor. Bir miktar verim kaybı olacaktır. Ama Tunca Nehri’nde olan sıkıntı Meriç Nehri’nde de oldu ama Meriç, Tunca kadar çok sıkıntı yaratmadı. Orada üç gün arayla 24 saat kesinti yaparak idare edildi ama tabii o bölgede de kooperatiflerimiz zaman zaman iki gün bir bölgeye verdiler, iki gün başka bölgeye verdiler. Orada da bölge bölge suyu yöneterek süreci aşmaya çalıştılar. Yani Meriç ve Tunca’da da, ikisinde de bir su sıkıntısı vardı. Bunun verime etkisi var mıdır? Muhakkak az da olsa olacaktır. Şu an hasat dönemi başlayan üreticilerimiz var ama daha çok fazla değil. Önümüzdeki hafta bir çok yerde hasat başlayacaktır. Hasat başladıktan sonra bunları yorumlamak daha kolay olacaktır. Çünkü verimler nerelerde? Kaç kilo civarında? O zaman göreceğiz bu süreci ve daha net rakam konuşabiliriz” diye konuştu.
‘AÇIKLANAN FİYAT BEKLENTİNİN ALTINDA, REVİZE EDİLMELİ’
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıkladığı alım fiyatının, beklenin altında kaldığını söyleyen Arabacı, “Bizim odalarımız ve birliklerimiz yaptığı maliyetleri içerisinde dekar başına aşağı yukarı 700 kilo üzerinden hesaplama yaparız. Bazen otla mücadeleyle, bazen su sıkıntısından dolayı 500 kilo verim alan üreticimiz de var, 800-900 kilo alan üreticimiz de var. O yüzden 700 kilo ortalamadan maliyeti hesapladığımızda bizim en az 25 ile 30 lira arasında dekar maliyetimiz çıkıyor. Bugün açıklanan fiyatlara baktığımızda; ufak tane 22, orta tane 25, iri tane de 31 lira fiyat açıklandı. Bu rakamlar tabii ki beklentinin altında kaldı. Ufak tane dediğimiz, 22 lira olan çeşidin en az 25 lira, 25 lira olan orta tanenin en az 28 lira, iri tanenin de en az 32-33 lira olması gerektiğini düşünüyoruz. İnşallah bu fiyatları bakanlığımız revize eder çünkü üreticilerimiz, gerçekten sadece çeltikte değil, bu yıl buğdayda ve ayçiçeğinde de sıkıntılar yaşadı. Çok zor bir yıl geçirdi üreticimiz. İnşallah bu fiyatlar revize edilir, bu dediğimiz rakamlar da olursa üreticilerimiz en azından bu zorlu sürecin ardından bir nebze olsun bir miktar para kazanıp, önümüzdeki dönem için sürdürülebilirliğini ve devam etmesini sağlayacak bir rakam olur” şeklinde konuştu.

‘FİYATLAR HAYAL KIRIKLIĞI’
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi, CHP önceki dönem Edirne milletvekili Doç.Dr. Okan Gaytancıoğlu da, açıklanan fiyatların hayal kırıklığı olduğunu söyledi.
Gaytancıoğlu, “Cumhuriyet tarihinin en fazla çeltik ve pirinç ithalatını yaptılar, yani Türkiye’nin 1 yıllik ihtiyacını ithal ederek Edirne’li çiftçiye verilmesi gereken parayı başka ülkelerin çiftçilerine verdiler. Ayrıca yüzde 100’lere varan enflasyona rağmen çeltik fiyatlarını %30 arttırdılar. Bu politika yanlış diye yıllardır söylüyorum. TMO fiyat açıklamadan önce zaten uzun daneli çeşitler 33-34 TL’yi görmüştü. TMO ise 30 TL açıkladı. Kısacası TMO tarafından açıklanan alım fiyatları tam bir hayal kırıklığıdır ve üreticinin cebinden hak ettiği gelirin yarısını almıştır. Bu kafayla gıda enflasyonu değil önümüzdeki yıl çeltik üretimimiz biraz daha düşer. Biz dışarıdan pirinç ararız. Vatandaşımız da çok daha pahalıya pirinç almak zorunda kalır” ifadelerini kullandı.

‘TMO OLAN PAZARI BOZDU’
Edirne’de çeltiğin merkezi İpsala ilçesinde üretim yapan İsmail Göksu da, piyasada fiyatların hali hazırda yüksek giderken, TMO’nun düşük fiyat açıklamasına tepki gösterdi. Göksu, “Açıklanan fiyatlar maliyetlerin ve girdilerin çok altında. Kurak bir sezon geçtikten sonra zaten rekolte kaybı da olacak bu sene. Bununla birlikte şu an zaten fiyatların üstünde fiyat gidiyor çeltik piyasası. Fiyatı biraz erken açıkladı Toprak Mahsulleri Ofisi. Olan bir pazarı bozdu şu an. 33 liraya iri taneler giderken, 24-25 liraya ‘colombo’ tarzı dediğimiz çeltikler giderken devletin açıklamasıyla birlikte fabrikacı mallardan caymaya başladı. Aldığı malları bile çekmemeye ve fiyatları da geri çekmeye başladılar. Biraz erken, aceleci davrandı, biraz piyasayı koklayıp hareket etmesi lazımdı. Bir regülatör görevi yapacaksa eğer devlet biraz açıklanmadan piyasayı kontrol etmeliydi. Zaten olan bir piyasayı daha çok zora soktu” dedi.
‘BÖYLE GİDERSE EKİLİŞLER DÜŞER’
Üreticinin önünü göremediğini, fiyatların çok kötü olduğunu da belirten Göksu, “Bu fiyatlar üretici için çok kötü, kimse önünü göremiyor ve tahmin ediyorum ekilişlerde de düşüş yaşanacak gibi giriyor duruyor böyle olursa. Yarın bakan zaten İpsala’da. Yani fiyatta 1-2 lira iyileştirme yapılabilir ki o bile yetersiz. 2011 yılından beri destekleme bu sene arttı. Yani o da fazla bir artış değil. Verdiğimiz verginin stopajını karşılamıyor devletin vergisi. Bize ödediği iade stopajı karşılamıyor. Bizden ürün sattığımızda faturamızdan kesilen yüzde 2 stopaj var. Bugün 30 liraya çeltik satsan 60 kuruş yapar. Bize verdiği destek 2011 yılından beri 10 kuruş, bu sene 30 kuruşa çıkardı. Yani onu bile karşılamıyor. Çiftçi zaten her konuda üvey evlat gibi görülüyor bu ülkede. O yüzden Çeltik de yanıltmadı, biz çeltikte de böyle bir şey olacağını bekliyorduk” diye konuştu.

hudutgazetesi

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.