Ali SÜZEN YAZDI: VAKIFLAR HAFTASI’NDA SORUYORUM: VAKIF ESERLERİ, VAKFEDENİN AMACI DIŞINDA KULLANILABİLİR Mİ?
Batının, daha doğrusu kapitalist sistemin tüketimi arttırmak amacıyla icad(!) ettiği malum günlerden biri de “VAKIFLAR HAFTASI”dır. Vakıflar Haftası dolayısıyla beylik bir kaç laf edilir ve Eski(Ulu) Cami, o haftanın cumasında karanfillerle donatılır. Neymiş efendim, Evliya’mız öyle yazmış seyahatnamesinde.. Bir kere o, oda spreyi yerine geçecek, camiyi mis gibi kokutacak, namaz kılanlara huzur verecek mevsimin en güzel çiçekleri idi. Bunu bile anlamamışsın. Yasak savma kabilinden her sene aynı ritüel.. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine uyduğun kadar, ondan önce makam odana gururla astığın ve asla ruhunu kavrayamadığın “VAKIF DUASI ve VAKIF BEDDUASI”na uy!
Çünkü; Mecelle’de ‘vakıfın şartı, şari(kanun koyucu-Allah)’ın şartı gibidir’ der. Bu ne demektir biliyor musun? Nas (kesin hüküm) nasıl değiştirilemezse, vakfedenin vakfiyesi de değiştirilemez, ancak mücbir (zaruret) sebepler müstesna…
Aksi halde, işte o makam odana gururla astığın bedduaya uğrarsın!
Muhteşem Selimiye’nin Banisi Sultan Selim Han, iki yakana yapışır, şöyle bir silkeler ve der ki; sen ne hakla vakfiyemde DARU’L-KURRA MEDRESESİ (bugünkü anlamda ÜNİVERSİTE ) olarak vakfettiğim, hafızların ileri derecede Kıraat İlmi tahsil edecekleri yapıyı müzeye dönüştürürsün!? DARU’T-TEDRİS (Hadis Üniversitesi) olarak vakfettiğim eserimi Türk-İslam Eserleri Müzesine dönüştürürsün!?
Ya güzelim Sebiller… Hayır sahipleri demez mi ki; bre bu ne iştir?
Vakıf Malı’ndan sakınmak lazımdır. Biliyorsunuz, Hz. Süleyman Peygamber’e dünyada bir daha hiç kimseye verilmeyecek bir saltanat verilmiştir: Her şey onun emrindedir. Rüzgara emreder, uçan halı misali onu dilediği yere götürürdü, rüzgar. Vahşi hayvanlar, kuşlar, cinler… Her şey ama her şey onun emrine amade idi. Haksız yere azarlandığını düşünen Hüdhüd kuşu, Hz. Süleyman’a atarlanmıştı. Onu, tacını-tahtını yerle bir etmekle tehdid etmişti. Hz. Süleyman bu duruma çok gülmüştü. “Bana ne yapabilirsin ki, ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın!” demişti. Hüdhüd de; “giderim bir vakıf toprağına eşelenirim, eşelenirim sonra da camdan içeri girer tahtının üzerine silkelenirim!”
Bunun üzerine Hz. Süleyman (Aleyhisselam-selam onun üzerine olsun) durumun ciddiyetini görmüş ve Hüdhüd’ün gönlünü almıştı.
Öyleyse gerçek vakıf haftası kutlaması, şu şu eserleri vakfiyesi doğrultusunda hizmete soktuk, ruhunuz şad olsun ey hayır sahipleri diyerek yapmalı, yapabilmeli, hiç değilse fikren, zihnen bunun mücadelesini vermeliyiz.
Selam ve dua ile esen kalı
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024