Ali Süzen Yazdı: Edirne’den İstanbul’a Bir Tren Yolculuğu Hikayesi
Edirne’den İstanbul’a Bir Tren Yolculuğu Hikayesi
Bugün 10 Nisan 2025. Seyahat etmeyen bir insan, durgun su gibidir.
Hiç, gürül gürül akan bir su ile durgun göl, su birikintisi bir olur mu?
Elbette olmaz.. İşte o yüzden büyükler, seyahat etmeyi tavsiye ediyorlar.
İbret nazarıyla bakmasını da bilmek gerekir tabii ki…
Ne demiş şair?
“Bir kitabu’llahi azamdır seraser kainat,
Hangi harfi yoklasan manası hep Allah çıkar.”
Yani, kainat Allah’ın büyük bir kitabıdır. Nereye bakarsan bak hep Allah’ı görürsün. Yeterki bakmasını bil.
Amma…
İşte orada dur…
Eğer emekli iseniz evden çarşıya gidip gelmek için bile bin kere düşünür, defalarca cebinizdeki parayı sayarsınız, başka bir geliriniz yoksa…
Ben de düşündüm, taşındım kuşa döndürülen emekli maaşım(ız), bırakın özel araçla yolculuğu, şehirlerarası otobüs yolculuğuna bile yetmeyeceği için trenle İstanbul’a gitmeye karar verdim.
İyi ki de böyle karar vermişim…
Çünkü; çok şeyi kaçırmış olacaktım.
Bilenler bilir, bilmeyenler için yazayım:
Günlük iki sefer yapıyor TCDD İstanbul’a.. Sabah 08.45, akşam 17.15.
Ben, rutin işlerimi yetiştiremediğim için 17.15 trenini tercih ettim, az çok dezavantajlarını tahmin ettiğim halde.
Biz emeklilere tanınan yüzde elli indirimden yararlanarak 170 (yüz yetmiş) liraya Halkalı son durağına kadar beni götürecek tren için.
İstasyon Caddesi’ndeki Gar’dan yolcu indirme-bindirme yapılmıyormuş. Gişeye asılı duyuru notunda, 400 metre kadar yürümeniz gerekiyor yeni yolcu indirme-bindirme noktası için İstasyon Mahallesi tarafına doğru tünelin altından geçerek.
Yaşlısınızdır, bagajınız ağırdır o zaman ne yapacaksınız?
TCDD onu da düşünmüş; Şehir içi ulaşımı tekeline almış ETUS’un üçbeş kuruş için kaldırttığı yolcu servis hizmetini kendi müşterileri için devreye sokmuş, iyi de etmiş…
Ücretsiz servis, biz yolcuları alarak götürüp bıraktı yeni indirme-bindirme noktasına.
Bitmedi…
Gayet temiz giyimli ve son derece güler yüzlü kondüktör, yolcuları karşılayarak bilet kontrolü yaparak yolculuk yapacakları vagon ve koltukları gösteriyordu.
Trenimiz hemen hemen saatinde hareket ederek yolculuğumuz başladı.
Sakin ve temiz bir ortamda 6 saat süren yolculuğumuz Halkalı’da sona erdiğinde bizi tatsız bir sürpriz karşıladı: Anadolu yakasına geçecek yolcular, Marmaray’ın seferlerinin sona erdiği gerçeği ile karşılaştı.
Kızı, Trakya Üniversitesi mezunu olan ve Edirne’de evli Hanım arkadaşım, bu duruma çok şaşırdı. Zira, onun ifadesine göre bu, nadir görülen bir durumdu. “10-12 senedir bu hattı kullanıyorum. Çoğu zaman Marmaray bu tren yolcularını beklerdi. Ama bugün yok!”
Bindiğimiz Bitlisli taksi şoförü arkadaş da bu duruma şaştığını ifade etti.
Meğer, 10,58’de son seferini yapmış…
Yolcular, Cimer’e şikayette bulunacaklarmış…
Bence, son derece haklılar.. Ya Marmaray beklemeli yada Edirne’den hareket saati 16,30’a alınmalı.
Yağmurlu ve soğuk bir Nisan gecesinde, herkes başının çaresine baksın demek, amacı vatandaşına hizmet etmek olan bir yönetime yakışır bir durum değil, bu..!
Dilerim ki, Edirne-Halkalı Hızlı Treni bir an önce hizmete girsin.
Kaynak: Ali Süzen, 13 Nisan 2025-İstanbul
İnşallah düzelir
Eski haline döner
Birde 6 saat tren yolculuğu çok uzun
Edirne İstanbul arası kaç km ki
Hızlı Tren çalışmalarından dolayı bu yavaşlık…