Ali Koç Yazdı: Hangi Cumhuriyet?
#fikrinizolsun
Hangi Cumhuriyet?
23 Nisan 1920’de Cuma namazı çıkışında halk ve askerin iç içe sıralandığı, tekbirlerle, dualarla, hatimlerle, kurbanlarla ve Kuran-ı Kerim üzerine yeminlerle açılan Birinci Meclis’teki Cumhuriyetten mi bahsediyorsunuz?
Hani Meclisinin yüzde 25’ini din adamlarının oluşturduğu Birinci Meclis…
Alevilerin, Kürtlerin, dindarların temsil edildiği, “temsil gücü yüksek”, bütün siyasi görüş ayrılıklarının bir kenara bırakıldığı, tek gayenin ülkenin milli birlik ve beraberliği olan Birinci Meclis…
Mehmet Akif Ersoy’un mebus olduğu, Said-i Nursi’nin mebus olmasa da sık sık ziyaret ettiği, 160 milletvekili ve Atatürk ile İnönü’nün imzasıyla “Van’da Medresetü’z Zehra namıyla bir darü’l umum-i İslamiye inşa ve küşadına” diyerek onay verip 150 bin lira bütçe ayıran Birinci Meclis…
Cumhurla barışık ve tüm toplumu kuşatan bir ruhu olan meclisten bahsediyorum.
Birinci Meclisin ruhundaki Cumhuriyetle hiçbirimizin sorunu yok zaten.
Birinci Meclis’in Cumhuriyetin kurucu ruhuna yeniden dönelim diyorsanız eyvallah… Hepimizin sorunu bir mülakatta İsmail Habip Sevik’in “Neden yeni bir seçime ihtiyaç duyuyorsunuz” sorusu üzerine Atatürk’ün “İtiraz seslerinin yükselmeyeceği kız gibi bir meclis yapmak istiyorum” cevabı ile oluşan meclisle aslında.
Sonrası sancılı yıllar…
İstiklal Mahkemeleri… Otoriter bir yönetim ve sindirilmiş halk… Yoksa geçmişinizle yüzleşip yüzünüzü Cumhuriyetin kurucu ruhuna çevirip Birinci Meclise geri dönme isteği mi?
Aha! Şimdi de Cumhuriyetle yönetiliyoruz sözde!
Hangi Cumhuriyet, bir ona karar verin…
Biz, Cumhuriyetten yönetim şeklini anlıyoruz, M. Kemalin ve İsmet İnönü’nün Cumhuriyeti ise sadece bir diktatörlüğün adıdır.
Bu topraklarda 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiştir, ilan etmekle Cumhuriyet kurmak aynı şey değildir. Siz, adına Cumhuriyet diyorsunuz diye o yapı Cumhuriyet olmaz. Kaldı ki, 1908’den, 28 Ekime 1923’te bu topraklarda biçimsel bir anayasa monarşisi geçerliydi. Padişahın sembolik bir varlığı söz konusuydu, yasa yapamazdı, dolayısıyla yönetemez konumdaydı. Adı Cumhuriyet te olsa kurulan bir padişahsız padişahlık yönetimidir. Buna Türk usulü Cumhuriyet, denilebilir belki, Mustafa Kemal ebedi şef ilan edilmiştir. Bu açıdan bakıldığında 29 Ekim 1923’te yapılan tipik bir darbedir ve dünyanın hiç bir yerinde darbe ile Cumhuriyet kurulamaz, darbeler, yeni bir şey yapmak için değil, statükoyu korumak için yapılır. Mustafa Kemal’in şahsi diktatörlüğüne Cumhuriyet adı verilmiştir, yapılan sadece budur. Kravatlı, fraklı, fotr şapkalı monarşi. 90 küsur yıldır coşkuyla (!) kutladığımız ve korumak uğruna darbeler ve postmodern darbeler yaptığımız cumhuriyet, böyle bir şeydir.”
Cumhuriyetmiş, sevsinler cumhuriyetinizi.. 1923-1938 Tek adam, 1938-1950 Milli şef 1951’den başlayarak 15 Temmuz 2016’ya kadar 11 darbe teşebbüsü ve darbe. Dünyanın neresinde böyle bir düzene Cumhuriyet deniliyor? Halkın seçtiklerinin idam edildiği, Muhtıra ile uzaklaştırıldığı, devlet başkanlarının garip ölümlerle ortadan kaldırıldığı düzene değil, Hakimiyetin kayıtsız şartsız milletin olduğu rejime Cumhuriyet deniliyor, biliyorsunuz değil mi?
✍️
Kaynak: Ali Koç
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024