Abdullah Doğrusöyler Yazdı: Hallenme

Hallenme
Bir gün, kafam karışık, canım sıkkın, ellerim ceplerimde Fatih’te Cerrahi Tekkesi civarında dertli dertli dolaşıyordum. Artık nasıl üzgün, yorgun görünüyorsam, yaşlı bir amca yüzünde tuhaf bir gülümsemeyle yanıma yaklaştı. Gözlerimin ta içine bakarak:

— Oğlum, aklın başında mı? dedi. Güldüm:

— Başımda amca, dedim.

Özel bir şey söyleyecekmiş gibi kulağıma eğildi:

— Peki, aşkın kalbinde mi? dedi.

“Allah Allah, ne garip adama çattık yahu!” diye düşündüm.

— Evet, kalbimde, dedim.

Bu sefer işi bir adım daha öteye götürdü. Yüzünde aynı sıcak gülümseme:

— Cebinde para var mı? dedi.

İçimden “Eyvah!” dedim, “Anlaşıldı… Bu benden para isteyecek.” Çaresizce cevap verdim:

— Evet, var.

Yaşlı adam sırtımı dostça sıvazlarken bir de kahkaha patlattı:

— E be oğlum! Senden iyisi yok o zaman! Yat şükret, kalk şükret! dedi ve ağır ağır yürüyüp gitti.

Orada öylece kalakaldım…

Bildiğim tek şey, giderken derdimi, tasamı, üzüntümü de alıp götürmüştü.

**Kadim Anadolu medeniyetinde bu duruma “hâllenme” denir dostlar.**

Yani insanların ruh hali birbirine geçer. Çok mutlu olduğunuz bir anda yanınıza gelen birisi, ağzından kesinlikle kötü bir kelime çıkmamasına rağmen, bütün yaşam sevincinizi söküp alabilir. Ya da çok üzgün bir ruh haliyle bir dostunuzun yanına gidersiniz, tek bir kelime konuşmasanız bile bütün üzüntünüzü, sıkıntınızı orada bırakarak çıkarsınız.

Dostlar, insanoğlunun ekmek gibi, su gibi gönlünü dinlendirebileceği dosta ihtiyacı vardır. Kimi insanın malı çok, dostu yoktur. Bu, azap verici kirli bir fakirliktir. Kiminin de belki malı az, ama dostu çoktur. Hayatı anlamlı ve tatlıdır.

**Son söz: Yaşam sevincinizi emen asalak insanlardan uzak durunuz.**

**En son söz: “Biz küçüğüz ama Allah çok büyük.”**

Not: Yazının ilk kısmında anlatılan olay, çok yakın bir dostumun yaşadığı tatlı bir hatıradır.
Kaynak: Abdullah Doğrusöyler

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.