Mehmet Ali Abakay Yazdı: ÖNEMSİZ BİR AYRINTI!..
NİRVANA’ya Ulaşmak Kolay !..
Mahalle bakkalına gidin, küçük bir bedelle NİRVANA’ya ulaşmak kolay.
Aķılda kalsın düşüncesiyle bir çok isim verilir, yiyeceğe ve abur- cubura.
” Mevlana ” derseniz, üçgen köşeli, bergamut kokulu, ağızda hemencecik eriyen bembeyaz şekeri yiyebilirsiniz.
Mevlâna Akide Şekeri!..
Ne alakası var?
Mevlâna ve Şeker!…
Mevlâna ve Tespih!..
Mevlâna ve Kolye!..
Mevlâna ve Çakmak!..
Mevlâna ve Kaşkol!..
Mevlâna ve Asansör!..
Bilgisayar firması da kullandı mı, Nirvana’yı?
Almanya’da bir gezide iken çok güzel bir çay markası gördüm: Mevlana…
Rahmetli döneminde çay mı vardı?
Konya ovası, şimdi obruk cenneti!..
Şehirde iken bir çok tabela görüyoruz…
Akılda kalması için akılsız isimler!..
Bu isimler, kimin aklında kalır?
Dondurma isimlerine bakıyoruz, bir tuhaf!..
Hepsi nebatî yağlarla yoğrulmuş, süt tozu ağırlıklı buz…
Tuhaflık bununla sınırlı değil, elbette…
Hangi dili konuşursanız konuşun, bozmayın, bükmeyin, incitmeyin!…
Dil, babanızın mirası değil!…
Şu turistik yerlerin otel isimlerini düşünün.
Ötesi mi?
Dilim varmıyor, söylemeye!.
Kaynak: Mehmet Ali Abakay
- Edirne’de Türk Dünyası Kadın Başlıkları Sergisi - Kasım 1, 2024
- Edirne Gastronomi Festivali Törenle Başladı - Kasım 1, 2024
- Edirne Orduevi Önünde Kaza - Kasım 1, 2024