İsa Kılıç Yazdı: Pazariyelik… YATAKTA YABANCI BİRİNİ GÖRSEN NE YAPARSIN?
Bir büyüğüm anlatmıştı:
Tarım Bakanlığındaki genel müdüre adamın biri sitemli bir şekilde sorar:
-Nedir bu seller, bu felaketler, neden önlem almıyorsunuz?
Müdür:
-önce bir sakin ol hemşerim, sana bir soru soracağım.
Diyelim ki evine geldin,
Yatağında yabancı bir adam gördün.
Ne yaparsın?
Adam bir anda hiddetlenir:
-Bu nasıl bir soru! Gebertirim onu.
Müdür:
– işte dereler de kendi yataklarında gördükleri evlere, senin dediğinden daha fazlasını yapmadılar, diyerek meseleyi adamın anlayacağı bir dille anlatmış olur.
Karadeniz’de ölü sayısı 58 ‘ e yükselmiş.
Halka ve yetkililere göre bu bir tabii afet. Neymiş, “Bir ayda yağacak yağmur bir günde yağmış.”
Böyle bir yağmur 50 yılda bir görünürmüş. Doğa olayı karşısında yapılacak bir şey yokmuş’ vb. Mazeretlerle yine meseleyi kadere bağlayıp teslimiyet bayraklarını indirmiş bulunuyoruz.
Felaketten ders çıkarma gibi bir amacımız hiç olmuyor nedense.
Bataklığı kurutmak yerine sivrisineklerden şikayetçi olmanın bir manası yok. Doğayı ve fazla yağan yağmuru suçlamak yerine, nerede hata yapıyoruz diyen yok maalesef.
Yetkililer, mazlumu şefkatli (!) kollarıyla bağrına basma ve günü kurtarma politikasından vazgeçmiyor. Allah zulmetmez, tabiat da zulmetmez. İnsanoğlu felaketi kendi elleriyle hazırlıyor, sonra da kader ağıtıyla üstünü kapatıyor. Aynı kafayla hareket edersek,
gelecek felaketleri beklemenin ötesine geçilemeyecektir. Sonra ardından tekrar bir kader ağıtı daha…….
Sözün özü şu:
Siz siz olun, sakın başkasının yatak odasına girmeyin. Yoksa, felaketiniz olur.
Dost..
Kaynak: İsa Kılıç
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024