Mehmet Ali Abakay Yazdı: HADD BİLDİRMEK !..

Bekliyorduk, geç geldi tepkiler…

Kendini bilmezliğin fotoğrafı gölge bıraktı, temiz vicdanlara.

Haddimizi bildirmeye kararlı olduğunu sözle ikrâr eden, aynaya bakmaya utanmazken, yüzünde kaç maske taşıdığını unutmuşsa, sahibine sormalı.

Recm cezası mı, içinde hayat olan evleri taşlamak?

Küçücük çocuklara korku salan anlayış, kimin emrinde ve hizmetinde?

Bir ara Balkanlar’dan göç edenlerin belli mevkiî ve makama geldiği bilinendi, netekim?

Kimse onlar için “muhacir” demedi.

Bıraktıkları ata toprağından zorunlu ayrılanlara kimse, farklı bakmadı.

On iki adadan gelen göçmenlere de farklı bakılmadı.

Kafkaslardan gelenler de yabancılık çekmedi.

Her şey bir yana başka yerden gelip, göçmen olduğunu bildiğimiz, bu aziz toprakların sahibi olduğunu iddia edip, kendi rahatlarının bozulduğunu iddia edip durur.

Sevsinler sizi vs anlayışınızı…

Okuduğumuz zaman, yazılanlar kin ve nefret sosuyla harmanlanmış.

İmzalara bakıldığında buralı olmadığı ortada.

Git, terk ettiğin çöplüğünde öt ve olanı- biteni anla!..

Göç edenlere hadd bildirmeye kararlı olan, suyu on kat pahallı satacaksa, varoşlarda olanların suyunu kesecekse, herkesi bir lokma nana muhtaç edip, şarabını su niyetine içip, denize nazır villalarda yaşayıp, tatilini yurt dışında geçirecekse, sadece kendine insan, başkasına düşman ise, adalet ve hak olanı bir başkasına çok görürse, kimse kusura bakmasın, biz bu düşünceyi lanetliyoruz!..

Yıllardır, bu grupta kendi imkânlarıyla ve dostlarımızın desteğiyle sizinle bir aradayız.

Siz geldiğiniz yerde ne zorlukla karşılaştınız?

Siz, öncelikli kılındınız…

Geldiğiniz dönemin şartları ne denli zor ise de başınızı bıraktığınız eviniz, birkaç dönüm toprağınız, bir öküzünüz, bir kaç sağmalınız, ahırla bahçeniz vardı.

Osmanlı Bakîyesi kabul edildiniz.

Eyvallah!..

Irak, Suriye, Filistin bu paya dahil değil mi?

Onlar Arap imiş!..

Anladık, biliyoruz.

Ortak toprakları bölenler, size bunları ezberletmiş.

Demokrat, Sosyalist olduğunu deklare eden kimilerine ne demeli?

Bu yaz ortamında bu insanlara Kerbelâ’yı yaşatmak göreviniz mi?

Hazreti Huseyn ve yetmişi aşkın canı rahmetle anıyoruz, sevenleri ile.

Bir insan, açlıkla ve susuzlukla imtihan edilemez!..

Sosyal adalet ise prensibiniz, bankalardaki paranızın faizi bile kişi başına otuz âilenin geçimine yeter.

Siz, efendilerinize fare, başkasına gürleyen kartondan arslan kesilirsiniz…

Ha bize haddimizi bildirmek isteyen olursa -ki muhtemel- ben insanım.

İnsan olduğum için yazıyorum.

Siz de aç ve susuz kalsanız, kapımız size de açık.

Hep siz kendinizi ulularsınız…

Keşke Türk olsa idiniz!..

Arap pistir, Afganlı mikrop, İranlı kirli, Ķürd yaramaz…

İyi de More, siz temiz misiniz?

Hayat etrafınızda mı döner?

Merhamet göç etmişse kalbinizden biz yine yardımcı oluruz.

More, bu ne ahlâksızlıktır?

Bu ne zalimliktir?

Sen buz gibi rakını iç, garibanı su tankerindeki sudan mahrûm kıl!..

Bu ne rezalet ve sefalettir?

Bu topraklar hepimizindir!..

Beğenmeseniz, terk edip siz gidiniz.

Avrupa ülkeleri sizi bekler, durur…

Kaynak: Mehmet Ali Abakay

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.