Edirne Kulisi M. Ali Terzioğlu Yazdı: Bu Sese Kulak Verin: TÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Çevre Gönüllüsü İspanyol Rodrigues Diyor ki; “Ülkene ve Geleceğine Ne Yapıyorsun?”

Edirne Kulisi
Bu Sese Kulak Verin: TÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Çevre Gönüllüsü İspanyol Rodriguez Diyor ki; “Ülkene ve Geleceğine Ne Yapıyorsun?”
M. Ali TERZİOĞLU
Bayan Rodriguez bir İspanyol. Tabirimi mazur görün; “yarım yamalak” yetersiz Türkçesi ile adeta haykırıyor, yırtınıyor: Ne Yapıyorsunuz? diyor, çevreyi kirletenlere! Çevre konusunda duyarsız, ‘bana neci’ vatandaşlara, etkili ve yetkililere! Fırsat buldukça, eli erdikçe Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren ve gönüllülerle “farkındalık oluşturmak, bu konuya dikkat çekmek” için küçük çaplı etkinlikler düzenliyor. Tunca, Meriç Nehri kenarlarında temizlik etkinlikleri düzenliyor, plastik maddeleri poşetlere toplayıp belediye temizlik işlerine haber verip kaldırtıyor. En son Tunca Nehri’nde yaptılar bu etkinliği. O’nu, bu etkinlikten bir gün önce av malzemeleri satan bir esnafın işyerinde gördüm. Baktım, balıkçıların kepçe dedikleri fileli, saplı bir malzeme almış. Rodriguez hayrola, balığa mı gideceksin diye şakacıktan takıldım ama o mütebessim ama ciddi bir eda ile ‘ne balığı, balıkları pilastikten korumak için yarın erken saatlerde (Pazar Günü) Tunca Nehri’nde temizlik yapacağız, dedi. Mutlaka okumuş veya TV’den haberi dinlemişsinizdir. Gözden kaçırmışsanız yazımın başlığında kullandığım onun sözü ile haberi www.edirneyiseviyorum.com’dan okuyun, derim. Çünkü; çok önemli şeyler söylüyor: “Ülkene ve geleceğine ne yapıyorsun?” diye soruyor. Bizi bizden çok düşünen, ülkemizde misafir bir İspanyol Vatandaşı soruyor.
Yaz aylarında piknikçiler, amatör balıkçılar nehir, gölet kenarlarında piknik yapıyor, yemek yiyiyor ve çöplerini orada bırakıyor veya suya atıyor. İlk emri “oku” olan bir dinin okumayan veya en az okuyan bir mensubu olduğumuz gibi, “temizlik imandandır” diyen bir Peygamber’in de “en duyarsız” ümmetiyiz. Ve ‘bana ne’ciyiz. Halbuki “sizden biriniz bir kötülük gördüğünde onu eliyle düzeltsin veya diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmiyorsa kalben buğz(kınasın) etsin. Bu ise imanın en zayıf noktasıdır.” buyuruluyor. Yani; kendisine ‘müslümanım, elhamdulillah’ diyen biri ‘bana neci’ olamaz. Uyaralım çöp atanları, yeyip içip pisliğini olduğu yere bırakanları. Bana ne! demiyelim. Her insanın başına bir zabıta, polis dikilemeyeceğine göre, gelecek nesillere temiz, yaşanabilir bir çevre bırakmak önce insanlığımızın sonra da Müslümanlığımızın gereği olmalıdır. Şikayet edelim, şikayet etmekten korkmayalım. Çevreyi kirleten cezasız kalmamalı. Ahirette zaten hesap şaşmaz da, bu dünyada da cezasını çekmeli bu tür insanlar, yok insancık’lar demeliydim. Çünkü; insan olan bu kadar duyarsız, bu kadar vurdumduymaz o l a m a z! O l m a m a l ı!
Bir sözüm de içki içen ve cam şişesini kırıp bırakanlara! Oralardan hayvanat su içiyor. Cam kırıkları o hayvanlara, yalınayak gezen insanlara, çocuklara zarar veriyor. Lütfen bunu yapmayalım.
Son sözüm de Valiliğe, Belediyeye: Lütfen sizler de uyarı ve denetim görevinizi hakkıyla yerine getirin!
#hepimizçevreciyiz!
26 Temmuz 2021, M. Ali TERZİOĞLU