EDİRNE KULİSİ: M. Ali TERZİOĞLU YAZDI: VALİ CANALP NEREYE KOŞUYOR? ve
Edirne’miz, valiler yönünden gerçekten şanslı illerden biri. Efsane olağanüstü hal valisi, soluğu Edirne’de almıştı mesela! Ülkücü-kemalist kesimin çok sevdiği bu vali, çok yakın bir arkadaşıma özel görüşme sırasında ve uyarı mahiyetinde şöyle demişti: “Biz de müslümanız ama şeriata karşıyız!” Bu kendini pek müslüman zanneden ve öyle de deklare eden sayın vali, bir zamanların ünlü vaizi rahmetli Timurtaş Uçar’ın; “ey namaz kılan kafirler!” hitabının muhataplarından biri midir? Bilemem tabii, bunu müftüye ve emekli müftü(!) Ali Süzen’e sormak lazım. Benim haddime de değil, konum da o değil, zaten!
Diğer bir sayın valimiz de Edirne’den İçişleri Bakanlığı koltuğuna uçuvermişti. Diğer bir sayın valimiz de görevi sırasında, yakalandığı bir amansız hastalıktan kurtulamayarak ahirete irtihal (göç etmek) etmişti.
O vali, Edirnelilerin gönlüne taht kuran: Fahri Yücel’dir ve her sene ölüm yıl dönümünde hayırla yad edilir.
Ekrem Canalp vali geldiğinde onu Fahri Yücel’e benzetmişlerdi. Ama bence bu benzetmeyi yapanlar fena halde yanılıyorlardı. Bir kere Fahri Yücel’e erişmek çok kolaydı. Kapısı her zaman, herkese açıktı. Çok tecrübeli bir vali idi. Ekrem Canalp’ın ise burası ilk valilik yaptığı yer… Elbette, her yiğidin bir yoğurt yeyişi vardır, ama nihayetinde ‘yoğurt’ işte! “Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer”miş. Vali Canalp koşarak, dur durak bilmeyerek yeyiyor. Ara ki, sayın valiyi bulasın! Kolay değil, çok kısa bir zamanda 254 köyü ve 7 ilçeyi, kasabaları gezmesi lazım(mış!). Kendisine hoş geldin deme bahtiyarlığına erişmiş şanslı kişilere iade-i ziyarete gitmesi lazım(mış!). Sonracığıma yeni yeni piknik alanları bulup oraların acilen düzenlenebilmesi için keşif gezilerine çıkması lazım(mış!). Derdi olan ve derdinin çaresini ancak ve ancak valinin bizzat kendisinin çözebileceği vatandaş, özel kaleme telefonla adını yazdıracak, vali bey randevu taleplerini bizzat inceleyecek ve şanslı olan bir kaç kişiyi sabahın köründe, 06.00’da makama davet edecek, ‘erken değil mi sayın valim’ diye geveleyecek olana; ‘erkense o zaman 05.00’da gel’ diyecek. Yahu, şans yüzüne gülmüş işte, ne diye mazeret arıyorsun, koskoca vali ile, devleti temsil eden vali ile görüşme nimetine erişmişsin, hala nankörlük ediyorsun, uyumayıversen bi gececik, ölür müsün? Bu devlet kuşu konar mı her başa?!
Eğer şanslı değilseniz her gün kulağınız telefonunuzda, günler günleri, aylar ayları kovalar durur. Böyle durumlar için ne demiş Karadenizli vatandaş Temel; “baktın olmayı, bakmayacasun!”
iyi de Temel, o iş senin dediğin kadar kolay değil, işte!
Ne yapacaksın o zaman? Valla bilmem ki! Kelin merhemi olsa kendi başına sürermiş. Galiba en iyisi üç kulhü, bi elham, yetmaz bi de ayetelkürsi okur, tekrar telefona sarılarak bi ümit İman tazeler gibi randevunu tazelersin! Yine kulaklar telefonda gözler takvim yapraklarında ‘la havle’ çekerek günleri sayarsın. Sayman da ilerlemiş olur böylece. Bakın gördünüz mü, ‘bir musibet, bin nasihatten yeğdir!’ bu pek buraya oturmadı ya neyse! Demem o ki, her işte bir hayır vardır. Yok öyle, ‘Şaban Bayır, yok bu işte hayır’ deyip pes etmek! Fena mı? Ayrıca ‘sabrı’ öğrenmiş oluyorsun, kolay yoldan!
En sonunda da pes! dersin, bi rahatlarsın, bi rahatlarsın sorma gitsin! Hani, Allah bir kulunu sevindirmek isterse; önce eşeğini kaybettirir sonra da buldururmuş ya o hesap! Bu da mı oturmadı? Aman, siz de hiç bir şeyi beğenmiyorsunuz, canım! Kovduracaksınız beni işten, o olacak, siz de rahatlayacaksınız, ben de!
Aaa, benim sütunumun adı ‘Edirne Kulisi’ değil miydi? Alın size bi kulis bilgisi: Bazı siyasi mahfillerde, Başkan Gürkan’ın görevden alınacağı, yerine de Ekrem Canalp’ın kayyum olarak atanacağı, bunu bilen Sayın Canalp’ında halka yakın olabilmek için, “halkla beraber, halk için” tarzında ısınma turları yaptığı dile getiriliyor. Nasıl, kulaklarınızı diktiniz hemen değil mi?
Sizi gidi kulisseverler sizi!
Yazmıcam işte bende gerisini..!
Oh olsun, adamı işte böyle merakta bırakıp çatlatırlar!
Sakın ha, bu durumdan patronumun haberi olmasın!
Hiç gözümün yaşına bakmaz, beni işten atıp işsizler ordusuna nefer yapıverir!
Edirne, 01 Temmuz 2019
- Edirne Ticaret Borsası Altın Çağını Yaşıyor! - Eylül 26, 2021
- Edirne Kulisi Huzurlarınızda Veli-Der - Eylül 20, 2021
- Şovmen Müdür Ertan Çekiç Hakkında Soruşturma Açılmalıdır - Eylül 15, 2021
Sayın Terzioğlu,
Yazınızı dikkatle ve üzüntüyle okudum. Evvela; “benim bir yanlışımi görürseniz ne yaparsınız?” diyen Devlet Başkanı, Ordu komutanı ve Halife unvanlarını taşıyan celalli Hz. Ömer’e (Allah ondan razı olsun): “seni kiliclarimizla düzeltir iz diyen bir gelenekten gelen bizler, ne yazık ki, sonraları bu özgüveni ve eleştiri karşısında da hoşgörüyü yitirmiş bir toplumuz.
Sizi bu özgüveninizden dolayı kutlarım.
Üzüldüğüm nokta ise şu; ne yazık ki haklısınız!
Ama eksik yazmışsıniz. Ne yazık ki Vali Bey, şehri ve tarihi sorunlarını bilmiyor…