Şakir Uysal Yazdı: Türkler Barbar mı?

Türkler Barbar mı?
Türkler barbar mı? Bu soru bugün kulağa sert geliyor olabilir, ancak tarihin farklı dönemlerinde bu kelime birçok halk için kullanıldı. Herkesin kendi merkezinden baktığı bir dünyada, başkasını “barbar” ilan etmek kolaydı. Antik Yunan’dan Roma’ya, Batı Avrupa’dan Doğu’ya uzanan bu ‘ötekileştirme’ geleneği içinde Türkler de zaman zaman bu yaftayla anıldı. Ancak tarih, sadece kazananların değil; doğru bakıldığında herkesin hikâyesini anlatır. Dolayısıyla, bu iddianın köklerine inmeden verilecek her cevap eksik olur.

Barbarlık neydi, kim barbar sayıldı?
“Barbar” kelimesi, kendinden olmayanı küçümsemenin bir yolu olarak doğdu. Antik Yunanlılar, dillerini anlamadıkları herkesi barbar saydı. Roma, sınırlarına dayanan kavimlere aynı sıfatı yapıştırdı. Modern Avrupa ise, kolonileştirdiği halkları geri kalmış, vahşi, medeni olmayan sıfatlarıyla tanımlarken yine aynı alışkanlığı sürdürdü. Dolayısıyla, barbarlık bir gerçeklikten çok, bir merkezin dışındakine baktığı önyargılı bir bakışın adıdır. Bu açıdan bakıldığında, Türklerin bu sıfata layık görülmesi, onların tarihsel etkisinin büyüklüğüyle de ilgilidir.

Türkler yalnızca savaşan bir halk mıydı?
Evet, Türkler savaşçıydı. Ancak bu savaşçılık, bir yıkım değil, çoğu zaman bir düzen kurma biçimiydi. Bozkır kültürünün getirdiği disiplinle, kendi törelerine sıkı sıkıya bağlı, adalet anlayışı güçlü topluluklardı. Büyük Selçuklu’dan Osmanlı’ya, hatta Cumhuriyet dönemine kadar birçok farklı çağda Türkler, sadece savaşmamış; şehirler kurmuş, hukuk inşa etmiş, sanat ve bilim üretmiş, hoşgörü temelli çok kültürlü yapılar oluşturmuştur. Medeniyetin sadece Batı’nın tekelinde olmadığını gösteren örneklerdir bunlar.

Bu algının arkasında ne var?
Türkler, tarih boyunca Avrupa ile hem ticaret hem mücadele içinde oldu. Bu durum, özellikle Orta Çağ ve sonrasında Batı’da bir tehdit algısına yol açtı. Avrupa’nın kültürel hafızasında yer eden Haçlı Seferleri, İstanbul’un fethi, Viyana kapılarına dayanan Osmanlı orduları; tüm bunlar, bir yandan Türkleri korkuyla anarken diğer yandan “barbar” olarak etiketlemek için zemin sundu. Fakat bu yaklaşım, çoğunlukla kendi başarısızlıklarını örtmek ya da halkları birleştirmek için kullanılan bir propagandanın parçasıydı.

Türkler Var Var mı?
Eğer “barbar” kelimesi, yıkıcı, ilkesiz ve medeniyet karşıtı anlamında kullanılıyorsa, Türklerin bin yılları aşan devlet geleneği, sanat ve düşünce üretimi, bu sıfata açıkça karşı durur. Fakat “güçlü”, “kararlı” ve “tarihte iz bırakmış” anlamında bir varlıktan söz ediyorsak, evet: Türkler var var. Hem kendi tarihleriyle, hem dünya tarihine etkileriyle. Bu yüzden mesele, “Türkler barbar mı?” değil; “Hangi gözle, hangi niyetle bakılıyor?” sorusudur. Çünkü bakan göz değişirse, görülen hikâye de değişir.
Kaynak: Şakir Uysal

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.