KÜÇÜK YAZARIMIZ ECE YAZDI: ECE’NİN GÜNLÜĞÜ

Ben dedemin büyük torusu(torunu)yum. Benden küçük, henüz 6 aylık bir torusu daha var dedemin. Ama o daha çok küçük. Annesinin karnından süt emiyor. Biraz da yaramaz…
Benim dedemi çoğunuz tanırsınız, çünkü o bir yazar. Daha çok “Başarı Hikayeleri” yazıyor. Yani, yazdıkları şimdilik benim işime yaramıyor. Ben isterdim ki, masal yazsın ve yazdıklarını da bana okusun. Evet, dedem bana masal okuyor, okumuyor değil! Ama başkalarının yazdıkları masalları okuyor. Madem ki o bir yazar, benim için de bir şeyler yazmalı. Değil mi ama?
Ben dedemi çok, ama çok seviyorum. Çünkü bana zaman ayırıyor, parka götürüyor. Genellikle evimize yakın olan Karadenizliler Parkına gidiyoruz. Orada benim hoşuma giden bir çok oyun alanı var. Salıncaklar, çeşit çeşit. Size bir şey söyliyeyim mi? Orada tavşan bile var. Pamuk gibi bembeyaz tüyleri, minicik bir ağzı var, ot yeyiyor. O bir yavru tavşan. Bizden hiç kaçmıyor, kendisini sevmemize izin veriyor.
Dün dedem bana sürpriz yaptı ve beni ilkokula götürdü. Orada bir yıl sonu sergisi varmış 1’inci sınıfların.. Onun fotoğrafını çekti. Sınıf öğretmeni ile konuşarak bilgi aldı ve sonra onu haber yaptı. Biliyor musunuz, benim dedemin gazetesi var. Ama o bildiğiniz gazetelerden değil. İnternet gazetesi. Adı da “Edirneyiseviyorum.com”. Google’la dedemin gazetesinin adını yazdığınızda hemen çıkıyor. Tabii, üzerine tık’lamanız gerekiyor.
Abim Berke’den de bahsetmemi ister misiniz? Evet mi? İyi öyleyse. O ilkokula gidiyor. Onun okulu uzak. Servisle gidip geliyor ve ben onun gelişini heyacanla bekliyorum. O gelince önce biraz boğuşuyoruz, gürültü yapıyoruz. Cici annem, “of, kafamı şişirdiniz, yavaş olun biraz, lütfen!” diye bizi uyarmak zorunda kalıyor. Sonra abim biraz ders çalışıyor, ev ödevlerini yapıyor, sonra yine oynuyoruz. En çok saklambaç oyununu oynuyoruz.
Bayram’da Erikli’ye yazlığımıza gideceğiz. Babam bana havuz almış. İçine su doldurup yüzme öğreneceğim. Yüzme öğreneceğim deyince dudak büktüğünüzü görür gibiyim. Ben de biliyorum o oyunca havuzda yüzme öğrenilmeyeceğini. Sözün gelişi dedim. Ama biliyorsunuz değil mi, biz çocuklar su ile oynamayı çok severiz. Bana havuz aldıklarına göre annem, babam suyla oynamama izin verecekler demektir. Ben, annem, babamın izin vermediği şeyleri yapmamaya çalışıyorum. Çünkü, hiç bir anne, baba çocuklarının zararını istemez. Bizim düşünemediğimiz, aklımıza gelmeyen tehlikelerden bizi korumak isterler. Bu durum bazen bizim hoşumuza gitmeyebilir çünkü ilerisini çocuk aklımızla göremeyebiliriz. Ben eminim ki sizler de benim gibi büyüklerinizin sözünden çıkmıyorsunuzdur.
Şimdilik bu kadar. Başka günlüklerde buluşmak üzere hepinize mutlu günler dilerim.

Ece

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.