Soner Duman Yazdı: “İnsan, Etrafındaki Beş Kişinin Ortalamasıdır!”

“İnsan, Etrafındaki Beş Kişinin Ortalamasıdır!”
“İnsan, etrafındaki beş kişinin ortalamasıdır” diye bir söz var.

Bu söz bir gerçeği ifade ediyor. Yani siz, sürekli bir arada bulunduğunuz kimselerin inanç, davranış, karakter ve ahlakından etkilenirsiniz. Atalarımız bunu iki güzel atasözü ile ifade etmişler: “Üzüm üzüme baka baka kararır” ve “Kır atın yanında duran, ya huyundan [alır] ya suyundan.”

Allah Resûlü (s.a.v.), kişinin yanındaki kimselerin dini yaşantısından ne ölçüde etkilendiğini ifade sadedinde şöyle buyurmuştur: “Kişi arkadaşının dini üzeredir. Öyleyse sizden biri kimi arkadaş edindiğine dikkat etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 19; Tirmizî, Zühd, 45)

Allah Teâlâ da “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve özü sözü doğru olanlarla beraber olun” buyurmuştur (Tevbe 9/119).

Şimdi bu girişten sonra şunu ifade edebiliriz:

İnsanların halleri, bulaşıcı hastalık gibidir, birbirine sirayet eder. Sürekli şikâyet eden, her şeye kusur bulup kafayı takan kimselerle bir arada olursanız siz de aynı şekilde memnuniyetsiz bir tip olursunuz.

Haline şükreden, her şeye olumlu yönden bakan kimselerle bir arada olursanız siz de öyle olursun.

Kimileri şimdilerde bunu “etrafa pozitif enerji yaymak”, “negatif enerji yaymak” gibi kelimelerle ifade ediyor.

Şükreden, sabreden, hayata olumlu bakan, yaşadığı hayattan mutluluk duyan tipler olmak istiyorsanız imkânınız varsa bu şekilde olan şahıslarla dost, arkadaş olun. Günümüzde fiziksel arkadaşlık yanında sosyal medya arkadaşlığı da buna dahildir.

Size sürekli karamsarlık pompalayan, her şeyi eleştiren, hiç kimseyi beğenmeyen, yılgın, bezgin tipleri okursanız, seyrederseniz, dinlerseniz, takip ederseniz bir zaman sonra ister istemez, farkında olarak ya da olmayarak sizler de ona göre şekillenecek, olaylara ona göre tepki vereceksiniz.

Hani Kur’an’ın son sûresi olan Nâs sûresinde, insanların gönüllerine vesvese veren görünür ve görünmez sinsi şeytanlardan Allah’a sığınıyoruz ya, işte bizim gönlümüzü kirleten, ufkumuzu daraltan, sinirli, stresli bir tip haline getiren şahıslardan, ortamlardan ve durumlardan da aynı şekilde Allah’a sığınmamız ve uzak durmamız gerekir.

Ashab-ı kiramın en büyük şansı, karşılarında Allah Resûlü (s.a.v.) gibi bir şahsın bulunmasıydı. O ki hayatın en büyük çilelerini çekmiş, en büyük zorluklara maruz kalmış, tabiri caizse feleğin çemberinden geçmişti ama hayatındaki hiçbir durumda yılgınlık, bezginlik, isyan göstermemişti. Çehresi hep mütebessim idi. Hiçbir musibet onu şoka sokmuyordu. En kötü şartlarda bile güzel bakmayı biliyordu. En olumsuz durumlarda bile Rabbi ile teselli buluyordu. İşte onun terbiyesinden geçen ashab-ı kiram da aynı bakış açısına sahip idiler.

Siz zannediyor musunuz ki “asr-ı saadet” denilen mutluluk çağı, insanların maddi nimetler içinde yüzdükleri, bir elleri yağda bir elleri balda oldukları bir dönemdi? Asr-ı saadetin Mekke dönemi alay, hakaret, boykot, işkence, açlık ve sefalet dönemiydi. Sonrasında hicret, vatanı ve sevdiklerini arkada bırakma, sonrasında cihad, zorluk dönemleriydi. Ama her ne olursa olsun o dönem bir “mutluluk asrı” idi. Çünkü onlar, hayata hep olumlu yönden bakabilmeyi Allah Resûlü’nden öğrenmişlerdi. Allah Resûlü de bunu Rabbinden öğrenmişti.

Son olarak şunu söyleyelim: Etrafımızda, hayata olumsuz bakan tipler bizim kendi yakınlarımız da olabilir. Bu durumda onlardan uzak bulunma söz konusu olamayacağı için yapmamız gereken şey olabildiğince onların olumsuz telkinlerine karşı kendimizi korumak, mümkünse etrafımıza olumlu tavrımızı yansıtmaya çalışmaktır.

Rabbimiz bizlere de Allah Resûlü (s.a.v.) gibi, ashab-ı kiram gibi olaylara Rabbânî ve Rahmânî boyuttan bakabilmeyi nasip eylesin. Bizleri, hayata şeytanî boyuttan bakmaktan, ufkumuzu daraltacak, gönlümüzü sıkacak kötü kimselerle muhatap olmaktan muhafaza buyursun.

Kaynak: Soner Duman / 24 Rebîülevvel 1446 – 27 Eylül 2024/Cuma

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.