Naci Vatansever Yazdı: Asr-ı Saadetten Kesitler

Asr-ı Saadetten Kesitler
Resûl-i Ekrem (s.a.v) sâde yaşar, sâde giyinir, sâde yemek yerdi. Her şeyde sâdeliği severdi.
(İbn Hanbel, Müsned,5/266)

Hz. Ömer (r.a), Resûl-i Ekrem (s.a.v)’in odasında gördüğü şeyleri şu tarzda nakletmiştir:

Resûl-i Ekrem (s.a.v)’in sırtında bir ihrâmı vardı. Bir tarafta çıplak bir sedir, üzerinde deriden bir yastık duruyordu. Bir köşede bir avuç yulaf, bir post, boş bir su tulumu gördüm. Bu manzara karşısında ağladım. Resûl-i Ekrem (s.a.v), niçin ağladığımı sordu:

“Nasıl ağlamayayım; üzerinde yattığınız yatak, vücûdunuzda izler bırakmış, bütün memâlikiniz işte bu odanın içinde. Kayser’ler ve Kisrâ’lar dünyânın bütün zevkini sürdükleri halde; Siz Allâh’ın Peygamberi böyle bir hayat geçiriyorsunuz” deyince, Resûl-i Ekrem (s.a.v): “Ey İbn Hattâb! İstemez misin ki bu dünyâ onların olsun da, âhiretin nimetleri bizim olsun” buyurdu.
(Müslim, Kitâbu’t-Talak)

Hz. Ömer’in halife seçildikten sonra, “Ey insanlar sizden biri bende bir hata görürse düzeltsin” sözlerine oradan birinin, “vallahi sende bir hata görürsek kılıcımızla düzeltiriz” dedi.

Bedir Harbi öncesinde, harp ile ilgili bir meselede, Hubab b. Münzir, Allah Resulü’ne (sav ) gelip; “Ya Resulullah! Ordunun buraya konaklatılması Allah’ın bir emri mi, yoksa sizin kendi görüşünüz mü?” diye sorunca, Efendimiz (sav) : “Benim fikrim” demişti de, mahsurları söylenince sahabenin fikri uygulanmıştı.

Önceki gün, günümüz Müslümanlarının ahvali ile ilgili kaleme aldığım bir yazıma yapılan yorumlarda, bana ayar verenden, dinimi sorgulayandan, benim eleştirileri mi fırsat bilip Müslümanlara saldıranlara kadar, değişik fikirleri görmüş olduk.

Günümüz Müslümanlarının en büyük problemlerinden birisi taassup, dolayısıyla tahammülsüzlüktür.

Taassuptan kasıt, sırat-ı müstakimde giderken tali yolları kullananların, diğer tali yolları kullananları sırat-ı müstakim üzerine görmemelerinden kaynaklanmaktadır.

Yani bu tali yolları kullananların, sevgi de, bağlılıkta aşırıya gitmeleri ve kendi tali yolunun aşırılıklarını savunmak için diğer tali yolları kullananları dinin dışına atmalarıdır.

Maalesef tarikatçısı da, cemaatçisi de, selefisi de, mealcisi de, tarihselcisi de, modernisti de aynı psikoloji ile davranmakta ve bu davranış gerçeğe ulaşmak konusunda engel teşkil edip tarafları holigan bir psikolojiye sokarak Müslümanların vahdeti sağlamasının önündeki bariyere dönüşmektedir.

Müslümanlar holiganlığı bırakmalı ve hesaplarını yalnız verecekleri idrakıyla iradelerini ellerinde tutmalıdırlar.

Yazımın başında Efendimiz’in (sav) hayatından alıntıladığım örnekler varken, yollarına güller serilenleri/serenleri, şatafatlı yaşantıları savunmak, alimlerin, şeyhlerinin söylediklerini ayet gibi nas kabul etmek aşırıya gitmenin de ötesinde bir davranıştır.

Bizler de böyle bir imtihan döneminde yaşıyoruz. Rabbim bizleri mahçup edecek yanlışlıklar yapmaktan muhafaza buyursun. Bizi Cennetine lâyık olacak kulları zümresine dahil etsin, ÂMÎİİN…🤲
Kaynak: Naci Vatansever

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.