Özel, “Bu Fiyat Çiftçiyle Alay Etmektir”

Özel, “Bu Fiyat Çiftçiyle Alay Etmektir”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde düzenlenen ‘Buğday Mitingi’nde hükümete seslenip, açıklanan buğday fiyatının çiftçiyle alay etmek anlamına geldiğini söyledi. Özel, “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yaptığı açıklamada buğday fiyatı ile birlikte destekleme de eklense maliyetin altında kalıyor. Bu açıklama çiftçimizle alay etmektir. Bu fiyat kesinlikle 15 liranın altında olmamalıdır. Tarımda kendi kendimize yetiyorduk şimdi ithalata muhtaç hale geldik” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde düzenlenen ‘Buğday Mitingi’nde hükümete seslenip, açıklanan buğday fiyatının çiftçiyle alay etmek anlamına geldiğini söyledi.
Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde CHP’nin ”Buğday Mitingi”ne katılan çiftçiler, hububat alım fiyatının düşük açıklanmasını traktörlü konvoyla protesto etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de bu konvoya dahil olarak çiftçilere destek verdi. Özel, konvoyun ardından Hayrabolu’da düzenlenen mitingde konuştu. Açıklanan buğday fiyatını eleştiren Özel, açıklanan fiyatla çiftçinin belinin doğrulamayacağını söyledi. Hükümete çağrıda bulunan Özel, buğdayın fiyatının en az 15 lira olması gerektiğini söyledi. Özel şöyle konuştu:

‘BUĞDAY FİYATI 15 LİRA OLMALI’
“Biz bu rakamları duyduktan sonra tam 2 hafta boyunca herkesle görüştük. En son geçen hafta sayın cumhurbaşkanıyla yaptığımız görüşmede şunu söyledim; ‘Geçen hafta Rize’de memleketinizdeydim. Çaya verilen fiyat 17 lira maliyetin 3 lira altında. Buğdaya verilen 9 lira 25 kuruş, Ziraat odalarının hesapladığı maliyetin 2 buçuk lira altında. Yarın fındık gelir, üzüm gelir diğer ürünler gelir ama çiftçiye bu hesap doğru gelmez, bu hesap tutmaz. Bu borçlar ödenmez, bu iş böyle yapılmaz. Çiftçiye bunu yaparsanız, bu memleketin beli doğrulmaz’ dedim. Mutlaka, taban fiyatların maliyetlerin çok üzerinde makul bir karla belirlenmesi lazım. Desteklemelerin zamanında verilmesi, bugün madem ki böyle bir taban fiyat açıklandı, hiç değilse kilo başına 4 lira destekleme verilerek bu fiyatın telafi edilmesi ve buğdayın gerçekten para kazandırması için çocukları okutması, karınları doyurması, borçları ödemesi için buğday fiyatının 15 lira olması lazım.

‘5 TEKİRDAĞ BÜYÜKLÜĞÜNDE TOPRAK DAHA AZ EKİLİYOR’
Bakınız Türkiye kişi başı yıllık ekmek tüketiminde 200 kiloyla dünya birincisi. Bu bir gerçeklik. Bunun bir sebebi alışkanlıklarımız ama önemli bir sebebi de yoksulluğumuz. Ekmek garibanın katığı ve ekmek fiyatları bu Türkiye’nin en önemli en meselelerinden bir tanesi bugün buğdayın ekim alanları 1998’de 9.8 milyon hektarken bugün 6.8 milyon hektara geriledi. Yani 25 yıl geçti, nüfusumuz 25 milyon arttı ama buğday tarımı yaptığımız alan üç milyon hektar azaldı. Bakın 3 milyon hektar alan ne demek? Beş tane Tekirdağ demek. Beş Tekirdağ büyüklüğünde toprağımız 25 yıl öncesine göre daha az buğday ekiliyor. Oysa nüfus arttı, boğaz hattı, ihtiyaç arttı. 2002 yılında, 67 milyon nüfusumuz vardı AK Parti iktidarı geldiğinde ve o tarihte 20 milyon ton buğday üretiyorduk. Şimdi nüfusumuz 83 milyon, yine 20 milyon ton buğday üretiyoruz. Ama o günden bugüne 48 milyon ton buğday ithal ettik. Türkiye kendi kendine yeten, kendi karnını doyurabilen bir ülkeyken şimdi buğdayı bile, samanı bile ithal eden bir ülke haline geldi. 2023 yılında geçen sene 11.7 milyonla cumhuriyet tarihinin en yüksek buğday ithalatı gerçekleşti. Şöyle bir düşünün; 11.7 milyon ton buğdayı ithal etmek yerine o buğdayı iç piyasadan karşılamak, o parayı size vermek, destekleme yapmayı tercih etseler 5 Tekirdağ büyüklüğündeki alan buğday ekilebilir, herkes para kazanabilir. Memlekette boşu boşuna dünyanın parasını kaybetmezdi.

‘BUĞDAYA YÜZDE 10 ZAM VERENLERE YAZIKLAR OLSUN’
Maalesef Trakya’da tarım yeniliyor. Gayri safi milli hasıla içinde tarımın payı Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğimde yüzde 13.9. Oysa bu sene 6.3’e geriledi. Yani esas bütün paradan yüzde 14’ü tarıma giderken şimdi yüzde 6’sı tarıma gidiyor. Ekmeklik buğdayın taban fiyatını yüzde 12’lik artışla geçen sene 8.25’ti, 9.25 yaptılar. Makarnalık buğdayı yüzde 11’lik 10.25 yaptılar. Arpanın zammı ise yüzde 3 buçukla sadece 7 lira 50 kuruş oldu. Eskiden taban fiyatları başbakanlar açıklardı, tarım bakanları açıklardı. Benim memleketim Manisa’da gelirdi Tarım Bakanı, ya da başbakan Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Allah hepsine rahmet eylesin, milletin gözünün içine bakardı; aha böyle otobüsün üstüne çıkardı, milletin gözünün içine bakardı ve tütün taban fiyatını açıklardı, üzüm taban fiyatını açıklardı. Millet beğenirse kasketi alır havaya atardı. Gazeteler havadaki kasketin fotoğrafını çekerdi, ‘Taban fiyat beğenildi, kasketler havada’ diye. Oradan güle oynaya dağılınırdı. Yok fiyat yeterince iyi değilse alırdı çiftçi kasketini yere çalardı. Bu sefer yerdeki kasketin fotoğrafı çıkardı; ‘Fiyat beğenilmedi’ denirdi. Hafta içinde fiyata ilave düzenleme yapılırdı. Çünkü o günküler devlet adamıydı. Gözünüzün içine bakarlardı, Ecevit bakardı gözünün içine, İnönü bakardı gözünün içine. Fiyatı onlar açıklardı. Şimdi gecenin 11 buçuğunda tweet atıyorlar. Tweet atarak, fiyat verenlerin, mazot yüzde 110 artmışken, gübre yüzde 35 artmışken bütün masraflar ikiye katlamışken buğdaya yüzde 10 zam verenlere, bunu da tweet atarak söyleyenlere yazıklar olsun.”

‘ÇİFTÇİNİN CEBİNDEN 7 ÇEYREK ALTINI ÇALDILAR’
Açıklanan fiyatla, 20 yıl öncesine göre 1 ton buğdayla 7 çeyrek altın daha az alındığını anlatan Özel sözlerine şöyle devam etti:
“2005’te bir ton buğday 9 buçuk kilo çeyrek altın alıyordu. Hesap ortada. Bu açıklanan fiyatla bugün bir ton buğday sadece 2 buçuk çeyrek altın alabiliyor. Yani 1 ton buğdayı koy önüne içinden 7 tane çeyrek altın kayıp. Her bir Trakya’lının, Tekirdağ’lının, Hayrabolu’lunun bir ton buğdayının içinden 7 tane çeyrek altın çaldılar. Alnınızın terini çalanlara, evladınız rızkını çalanlara ve size bunu reva görenlere yazıklar olsun. Hakkınızı hep beraber arayacağız.
Halkın hesabından anlamayan, ekmeğe baksın. 200 gram ekmek geçen sene 6 buçuk liraydı, şimdi 10 lira. Yani yüzde 55 arttı. Geçen sene 1 kilo buğdayla 1 ekmek alabiliyordunuz, artık alınamıyor. Artık bir kilo buğdayla 1 bardak çay içilemiyor. Geçen yıl 1 ton buğday 375 litre mazot alırdı, şimdi 1 ton buğday 225 litre mazot alıyor. 1 yılda çiftçinin deposundan 1 ton buğday için 150 litre yani 2 depo mazot çalındı. 1 ton buğdayda 2 traktör deposu mazot kayıptır. Geçen yıl 52 ton buğday satan 1 traktör alabiliyordu, şimdi aynı traktör almak için 110 ton buğday satmak lazım. 1 yılda gübre yüzde 35, mazot yüzde 109, yem yüzde 49, ilaç yüzde 57 zam gördü ama hükümetimiz size yüzde 12’lik fiyat artışını yeterli gördü. Bunu kabul etmiyoruz, buna itiraz ediyoruz. Sesinizi hep birlikte yükselteceğiz.

‘BU FİYAT ÇİFTÇİYLE ALAY ETMEKTİR’
Çiftçi örgütleri 11 lira diyor maliyete. Ziraat Odaları Birliği 10 lira 87 kuruş hesap çıkarmış, aynı hesap. Ancak Toprak Mahsulleri Ofisi dün yaptığı açıklamada buğday fiyatı ile birlikte destekleme de eklense maliyetin altında kalıyor. Bu açıklama çiftçimizle alay etmektir. Bu fiyat kesinlikle 15 liranın altında olmamalıdır. Tarımda kendi kendimize yetiyorduk şimdi ithalat muhtaç hale geldik. 2003’te çiftçi sayısı 2.8 milyondu, bugün 2.3 milyon. AK Parti döneminde nüfusumuz 20 milyon arttı ama 500 bin yani yarım milyon çiftçi kayıp. Normalde bir o kadar daha çiftçi gelmesi gerekirken o kadar eksilmiş. Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu daha önce tarım yapılan 25 milyon hektar alanın, yani Hollanda devletinin toprakları kadar artık ekilemez, dikilemez hale gelmesidir. Çiftçilerin bankalara borcu 1 yılda yüzde 88 artmıştır ve hep beraber görüyoruz ki 670 milyar lira çiftçilerin bankalara borcu vardır. Ortalama çiftçi yaşı 58’dir. Yani gençler artık tarımla geçinemiyor, gençler gidiyorlar fabrikalara, gençler gidiyorlar hamallık yapmaya, gençler aç kalmaya, işsiz kalmaya büyük şehirlere gidiyor. Herkes seneye tarlada çalışmam, fabrikada işe girerim diyor.

hudutgazetesi

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.