Mehmet Ali Abakay Yazdı:GUGUK KUŞLARI YUVA İŞGALLERİ ve ZULMÜN DİĞER ADI

GUGUK KUŞLARI YUVA İŞGALLERİ ve ZULMÜN DİĞER ADI

 

“Savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür.” Sözünün bir Fransıza ait olduğunu düşünmek oldukça zor.

 

Jean Paul Sartre’dir, sözün sahibi.

 

Savaşlarda ölenler belli, öldürenler kim?

 

Bu sorunun cevabı yok, günümüzde, bilinmesine rağmen.

 

Kadife Çiçeği, Portakal Kabuğu, Vişne Çürüğü, Ölüm Baharı gibi adı ilginç kalkışmalarla ortaya çıkan savaşlarda göz koyulan toprakları işgal niyetine sergilenen özgürlük getirme vaadi, demokrasi soslu yer altı ve yer üstü zenginliklerin yaşayan insandan arındırılarak(?) bir daha çıkılmaması, bu barışı sağlayacak olanlarca paylaşılmasıdır.

 

Yumurtasını kendisine ait olmayan guguk kuşu, yumurtadan çıkar çıkmaz ya çatlamamış yumurtaları yuvadan atar ya da kendinden önce yumurtadan çıkan yavruları.

 

Yuvanın sahibi kuşlar, bir türlü doyuramaz, bu obur yavruyu.

 

Guguk yavrusu, ebeyven bilinen kuşların altı-yedi kat ağırlığına ulaşsa da beslenir, ihtimamla.

 

Uçmaya vardığında ruhundaki bedavacılıkla yumurtasını yapar, başka bir yuvaya.

Zamanı belirtmekle eş değer haberci bilinen guguk kuşunu bu sebeple sevmek, oldukça zor ve eziyet verici bir durum.

 

Elbette her guguk kuşunun yaşama hakkı vardır.

 

Yuvadaki yumurtaların yuvadan atılmasının hesabını kim verecek?

 

Yumurtadan çıkan yavruların yuva dışına atılarak öldürülmesine ne demeli?

 

Hayatta guguk kuşunu temsil edenler vardır.

 

On kuşaklarca doğup büyüdükleri topraklardan kopartılan insana bakıyoruz, günümüzde.

 

Ya topraklarından sürgün edilmişler ya topraklarında hür iken esarete mahkûm edilmişler.

 

Bu guguk kuşları, kendilerinin aklını üstün tutmakta, kendilerini dünyanın efendisi, diğer kuşları hizmetkâr-köle-uşak bilmektedir.

 

Yuvalarından atılan yavrularının akibetini sormayan ana-baba kuşlar için ne demeli?

 

Serçe kuşunun kendisinden on kat büyümüş guguku beslemek için nasıl gidip geldiğini belgeselde seyrederken…

 

Şimdiki guguk kuşlarını ve küçük yuvalarında katil guguk kuşlarını besleyen merhamet duygularıyla yüklü kuşları düşünün.

 

Her kuşun kendi sürüsüyle uçtuğunu bilmez mi, kanat çırpanlar?

 

Neden akletmezler ve fikretmezler, yavruları yerine katil- canavar guguk yavrularını besleyenler?

 

Herkes sevdiğiyle haşrolur.

 

Guguk kuşlarını besleyenler, aynı zamanda yuvalarından atılan yumurtaların ve yumurtalarından çıkan yavruların katilleri konumdadır.

 

Içlerindeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden helâk edilmeye itirazı var mı, bu katil-canavar gugukları besleyen kuşların?

 

Nasılsa insan, öyle yönetilir!..

 

Halen içimizde guguk kuşu yavrularını kendi yavrusu bilenlere ne demeli?

 

Sen kalk çok uzaklardaki bir yarımadadan gemilerle guguk kuşlarını getir,  merhametinle onları sahiplen, bağrına bas.

 

Şimdi guguk kuşlarının zamanı mı yoksa yuvalarını dıştan gelen saldırganlara, işgalcilere karşı korumaya ahd etmiş olanların vakti mi?

 

Bu iki soruya verilecek tek cevap, hangi bayrak altında olduğunuzu belirleyecek.

Kaynak: Mehmet Ali Abakay

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.