SAĞLIK: HER 7-8 ÇOCUKTAN BİRİ ASTIM
Dünya Astım Günü dolayısıyla Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu tarafından bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Prof. Hatipoğlu her 7-8 çocuktan birinin astım hastası olduğunun altını çizdi.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde düzenlenen toplantıda, Dünya Astım günü kapsamında “Astımınızla Sağlıklı Yaşayabilirsiniz” teması ile bu yıl ülkemizde de çeşitli etkinlikler yapıldığını ifade eden Prof. Hatipoğlu, ilk olarak astım hastalığını tanımladı. Hatipoğlu, astımının akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve ataklar ile seyreden kronik bir akciğer hastalığı olduğunu ifade ederek, “Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışıltı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir” dedi.
Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğunun tahmin edildiğini söyleyen Hatipoğlu, “Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Astımın görülme sıklığı yıllar içinde giderek artmaktadır. Astımın çocukluk yaşlarında daha sık olduğunu görebiliyoruz. Çocuklarda görülen astımın olumlu yanı ise ergenlikte veya ilerleyen yaşlarda kendiliğinden geçebilmesi” şeklinde konuştu.
“Aşırı titiz ailelerin çocuklarında daha sık görülüyor”
Hatipoğlu, aşırı titiz ailelerin çocuklarında hastalığın daha sık görüldüğünü ifade ederek, “Temizliğe anormal önem veren, aşırı titiz olan, çocuk herhangi bir yere dokunmasın, mikrop kapmasın şeklinde davranan ailelerin çocuklarında daha sık astım gözleniyor. Aslında çocukların yaşları itibarıyla geçirdiği enfeksiyonlar ileride astıma karşı koruyucu bir etki yaratabiliyor. Bağışıklığı güçlendiriyor. Bu anlamda hiçbir şeyi çok abartmamamız lazım. Her şeyi dengeli yapmakta fayda var. Çocuk mikrop kapmasın, şuraya dokunmasın, dışarı çıkmasın şeklinde engelleyici yaşam tarzı bağışıklığın gelişmesine engel oluyor. Buna bağlı olarak böyle yaşayan ailelerin çocuklarında astım daha sık karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
“Hedef kontrol altına alınması”
Astım tedavisinde temel hedefin hastalığın kontrol altına alınması olduğunu vurgulayan Hatipoğlu, “Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisiyle astımlılar iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler” dedi. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu ile kullanılan ilaçlar olduğunu belirten Hatipoğlu, “Bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Özel cihazlarla verilirler. Tedaviye başlanırken bu özel cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Spora engel değil”
Hatipoğlu, astımlı hastalarının çevresel olarak yakınmalarını artıran faktörlere dikkat etmek koşulu ile günlük yaşamda diledikleri birçok şeyi yapabileceklerine dikkat çekerek, “Astımlı hastaların günlük işlerini yapabilmesi seyahate gidebilmesi, hobileri ile uğraşması, kısaca yaşamın içinde yer almaları hekimlerin en arzu ettiği noktadır” şeklinde konuştu. Astımın spor yapılmasına engel olmadığının altını çizen Hatipoğlu daha sonra şöyle konuştu:, “Astımlı hastalar doktorlarıyla paylaşarak ve çevresel tetikleyicilere dikkat ederek, kontrol altında yürüyüş, hafif koşu, yüzme hatta performans sporlarını yapabilirler. Özellikle çocukluk yaş grubunda fiziksel aktivitenin artırılmasının, mümkünse düzenli sporun hastalığın seyrine olumlu katkıları olduğu gösterilmiştir. Bu sayede günlük kullanılan ilaç dozları, randevusuz hekim başvuruları ve astım nedeniyle hastaneye yatışlar, acile başvuruların azaltılabildiği saptanmıştır.”
“Sigara ve obezite kontrolü güçleştiriyor”
Astımlı hastaların doktor tanılı besin alerjileri olmadıkça özel bir diyet yapmalarına gerek olmadığını ifade eden Hatipoğlu, “Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri astımlı hastalar için de geçerlidir. Ülkemizde astımlı hastaların yüzde 10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve %30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir” dedi. Hatipoğlu astım kontrolünü güçleştiren etkenleri sayarak, “Bunlar arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra, sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Yapılan araştırmalarda hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın, solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir” dedi.
“Düzenli kontrol şart”
Astım tanısının hastanın öyküsüyle anlaşıldığını ifade eden Hatipoğlu, “Önemli olan atakların belli periyotlarla devam ettiğini görmek. Öte yandan astımlı hastaların şikayetleri olmasa bile düzenli kontrole girmesi gerek. Hem kendi doktorluklarını yapacaklar hem de belli aralıklarla kontrole gelecekler” şeklinde konuştu.
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024