İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDE EYLEM PLANI GEREKLİ
İklim değişikliğinde eylem planı gerekli
Trakya Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Gökçen Bayrak, iklim değişikliğinin etkilerinin belirlenmesi ve bu etkilere uyum sağlama sürecinde iklim senaryoları geliştirilmesi ve arazi kullanımı, su kullanımı, nüfus vb. projeksiyonları yapılarak öncelikler belirlenmesi ve eylem planları oluşturulması gerektiğini söyledi…
Trakya Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Gökçen Bayrak, iklim değişikliğinin etkilerinin belirlenmesi ve bu etkilere uyum sağlama sürecinde iklim senaryoları geliştirilmesi ve arazi kullanımı, su kullanımı, nüfus vb. projeksiyonları yapılarak öncelikler belirlenmesi ve eylem planları oluşturulması gerektiğini söyledi.
Bayrak,yaptığı yazılı açıklamada, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin tüm dünyada hissedildiğinin altını çizerek, “Küresel ısınma, atmosferdeki karbondioksit, metan, azot oksit, kloroflorokarbon, su buharı ve benzer diğer gazların oranının olağandan çok daha yüksek seviyelere çıkması nedeniyle gerçekleşmektedir. Sera gazları olarak adlandırılan bu gazların atmosferdeki oranının normalin üzerine çıkmasıyla, tutulan güneş ışınımlarının miktarı da artmakta, dünya gittikçe ısınmakta ve buna bağlı olarak iklim değişikliği meydana gelmektedir” dedi. Bayrak açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kentler, iklim değişikliğine etkileri ve etkilenebilirlikleri açısından çok önemlidir. Dünya nüfusunun %55’i kentlerde yaşamakta, 2050 yılında bu oranın %68’e çıkması beklenmektedir .Dünyadaki toplam enerji tüketiminin yaklaşık %75’i kentlerden kaynaklanmaktadır. Kentlerin sera gazı salımları ağırlıklı olarak sanayi, ticaret, inşaat, ulaşım, ısınma ve dolaylı olarak amaç dışı arazi kullanımları iletüm tüketim faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır. Kentlerin büyüklüğü, nüfusun yaşam koşulları, kent planı ve enerji kullanım şekillerine göre kentlerin sera gazı salımları değişkenlik göstermektedir. Sera gazı salımlarının yanında, yutak alanların yok edilmesi nedeniyle kentler iklim değişikliğinde önemli bir rol oynamaktadır. Aynı zamanda kentler, iklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olayları, sıcaklık ortalamalarında artışlar, sıcak hava dalgalarının ve aşırı yağışların sıklığının ve şiddetinin artması, sel, kuraklık, deniz seviyesindeki yükselme, aşırı nüfus artışı, yağış rejimindeki değişiklikler,yangınlar, su varlığının azalması, gıda krizi, biyoçeşitliliğin azalması,arazi kullanım değişiklikleri, göç, yüzey ve yeraltı sularının aşırı kullanımına bağlıolası riskler karşısında da en çok etkilenen yerleşimlerdir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) altıncı değerlendirme raporuna göre kentlerde iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin katlanarak artacağı, sel ve kuraklığa maruziyetin 2030 yılına kadar 2000 yılına göre 2.5 kat artacağı öngörülmektedir .
İklim değişikliğinin kente etkilerini azaltmak ve iklim değişikliğine uyum sağlamak gerekmektedir. İklim değişikliğine uyum sürecinde kurumsal ve bireysel sorumluluklar bulunmaktadır. İklim değişikliğinin etkilerinin belirlenmesi ve bu etkilere uyum sağlama sürecinde iklim senaryoları geliştirilmeli ve arazi kullanımı, su kullanımı, nüfus vb. projeksiyonları yapılarak öncelikler belirlenmeli ve eylem planları oluşturulmalıdır.
İklim değişikliğine uyum sürecinde, sıcaklık artışlarının durdurulabilmesi için ön şart fosil yakıt kullanımının durdurulması, enerjinin verimli kullanımının sağlanması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı, sürdürülebilir enerji altyapısının oluşturulmasıdır. Aynı zamanda yutak alanların (ormanlar, sulak alanlar vb.) korunması, iyileştirilmesi ve arttırılması, yeşil altyapının oluşturulması;tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinde sürdürülebilir üretimin yanında, doğal ve kültürel kaynakların kullanımında planlı yaklaşım ve uygulamaların geliştirilmesi ve sürdürülebilir katı atık yönetimi ve ulaşım modellemelerinin yapılması gerekmektedir.
İklim değişikliğine dirençli kentler oluşturmak, afet riskinin azaltılması ve dayanıklılığın oluşturulması için yeni ve katılımcılık esaslı kentsel yönetişim biçimleri gerekmektedir. Merkezi ve yerel yönetimler, kamu ve özel sektör kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının yanında kentin tüm paydaşlarının sürece dahil olması elzem olarak görülmektedir.
İklim Eylem Planları, iklim değişikliğinin etkilerinin hızlı ve adil bir şekilde azaltılması ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamada etkili bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. İklim eylem planları temelde, bir kentin/bölgenin sera gazı emisyonu envanterindeki bilgileri referans alarak belirlenen ve sosyal, ekonomik ve siyasi koşullara göre şekillendirilen uygun maliyetli politika ve projelerin genel uygulama stratejisidir . İkim eylem planları hazırlanırken katılımcı bir yaklaşımla; sorunların belirlenmesi, paydaşların belirlenmesi, yerel iklim koşullarının belirlenmesi, sera gazı envanterinin yapılması, somut eylemlerin belirlenmesi ve planlaması, yasal mevzuat, işbirliği imkanları, finansal kaynaklar, siyasi yapı ve ilişkiler, ulusal ve/veya bölgesel düzeydeki mevcut iklim değişikliği politika ve uygulamaları, çalışma kültürü ve pratiklerinden oluşan fırsat ve engellerin belirlenmesi gerçekleştirilecek adımlardan bazılarıdır.”
Haber Merkezi
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024