Emine Erdek Yazdı: Osmanlı’da ve Şair Nabi’de Hz. Peygamber Sevgisi
Osmanlı’da ve Şair Nabi’de Peygamber Sevgisi
Şair Nabi’nin Sakın Terki Edepten şiiri,
şiirin günümüz Türkçesi hali ve ibretlik hikayesini sizler için derledik. Bu ibretlik hikayede hem Nabi’nin şairlikteki ustalığını göreceksiniz, hem de onun Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e olan aşk, hürmet ve edebine şahitlik edeceksiniz.
1678 senesinde hacca gitmek ve sevgisiyle yanıp tutuştuğu Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in makamı şerifine yüz sürmek için Sultandan izin alıp yola çıkar şair Nâbî. Bu esnada acaba ona meşhur ‘Sakın Terki Edepten’ şirini yazdıracak olan neydi? Beraberinde yola çıktığı hac kâfilesi Osmanlı devlet ricalinden meydana geliyordu. Medine’ye yaklaştıkları bir gece, kafiledeki bir devlet büyüğünün, ayaklarını Ravza-i Mütahhara’ya doğru uzatarak uyuduğunu gören Nâbî, üzülüp o anda yetkiliyi uyandıracak bir ses tonuyla şu naatı söyledi:
Sakın terki edepten, kûy-i mahbûb-i Hudâ’dır bu,
Nazar-gâh-ı ilâhîdir, Makâm-ı Mustafâ’dır bu.
“Edebi terk etmekten sakın. Zira burası Allah-ü Teala’nın sevgilisi olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bulunduğu yerdir. Bu yer, Hak Teala’nın nazar evi, Resul-i ekremin makamıdır.”
Habîb-i Kibriyâ’nın hâb-gâhıdır fazilette
Teveffuk-kerde-i arş-ı Cenâb-ı Kibriyâdır bu
“Burası Cenab-ı Hakkın sevgilisinin istirahat ettikleri yerdir. Fazilet yönünden düşünülürse Allah-ü Teâlâ’nın arşının en üstündedir.”
Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-ı adem zâil,
Âmâdan açdı mevcûdât dü çeşmin tûtiyâdur bu
“Bu mukaddes mübarek toprağının parlaklığından, yokluk karanlıkları sona erdi. Yaratılmışlar iki gözünü körlükten açtı. Zira burası kör gözlere şifa veren sürmedir.”
Felekde mâh-ı nev Babü’s-selâmın sîne-i çâkidir,
Bunun kandili cevzâ matla-ı nûr u ziyâdır bu.
“Gökyüzündeki yeni ay, O’nun kapısının, yüreği yaralı aşığıdır. Gökyüzündeki oğlak yıldızı bile O peygamberin nurundan doğmaktadır.”
Mürâ’ât-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha,
Metâf-ı kudsiyândır bûse-gâh-ı enbiyâdır bu
“Ey Nabi! Bu dergaha, edebin şartlarına riayet ederek gir. Zira burası, büyük meleklerin etrafında pervane olduğu ve peygamberlerin hürmetine eğilerek öptüğü tavaf yeridir.”
Sakın Terki Edepten Şiirine Övgü
O yüksek rütbeli kişi, Nâbî’nin bu naatını duyunca, kendisine söylendiğini anladı ve hemen doğrularak ayaklarını Ravza-i Mutahhara yönünden çevirdi. Biraz sonra kafile yola koyuldu ve sabah ezanına yakın Mescid-i Nebevi’ye vardı. Mescid-i Nebevi’deki müezzinler, minarelerden Ezan-ı Muhammedi’den evvel Nâbî’nin; “Sakın Terki Edepten” diye başlayan naatını okuyorlardı. Nâbî ve yüksek rütbeli kişi şaşırdılar. Çünkü bu naatı ikisinden başka kimse bilmiyordu.
Nâbî ve diğer zat, sabah namazını kıldıktan sonra, müezzinleri buldular. Nâbî müezzine;
“Allah aşkına, Peygamber aşkına ne olursun söyle! Ezandan önce okuduğun naatı, kimden, nereden ve nasıl öğrendin?” diye sordu.
Müezzin gayet sakin bir şekilde şu cevabı verdi:
“Resul-i Ekrem (s.a.v.) bu gece Mescid-i Nebevi’deki bütün müezzinlerin rüyasını şereflendirerek buyurdu ki:
Ümmetimden Nabi isimli biri beni ziyarete geliyor. Bana olan aşkı her şeyin üstündedir. Bugün sabah Ezanından önce onun benim için söylediği bu naatı okuyarak Medine’ye girişini kutlayın.
Biz de Resulullah Efendimiz (s.a.v.)’in emirlerini yerine getirdik!”
Nabi ağlayarak;
“Sahiden ‘Ümmetimden Nabi’ mi dedi? O iki cihanın Peygamberi Nabi gibi bir zavallıyı, günahkarı ümmetinden saymak lütfunu gösterdi mi?” dedi. “Evet” cevabını alınca da sevincinden kendinden geçti
Kaynak: Emine Erdek
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024