TÜ’nde “Trakya Bölgesi’nde Ptolemaios Hakimiyeti” Konferansı Gerçekleştirildi
TRAKYA ÜNİVERSİTESİNDE “TRAKYA BÖLGESİ’NDE PTOLEMAİOS HAKİMİYETİ” ADLI KONFERANS GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Trakya Üniversitesi’nin en uzun soluklu konferans serilerinden olan “Trakya’da Arkeoloji” konferanslarının 34. program konuğu Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden Arş. Gör. Dr. Ömer Tatar oldu.
Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaraş’ın organize ettiği ve moderatörlüğünü yaptığı Trakya’da Arkeoloji konferanslarında “Trakya Bölgesi’nde Ptolemaios Hakimiyeti” konuşuldu.
Arş. Gör. Dr. Ömer Tatar konuşmasında “Büyük İskender’in ölümünün ardından ortaya çıkan Hellenistik dönem krallıkları içerisinde en önemlilerinden biri de Ptolemaios Krallığı’ydı. Mısır merkezli bu krallık, I. Ptolemaios Soter ve II. Ptolemaios Philadelphos dönemlerinde kısa süre içerisinde Suriye-Fenike kıyıları, Kıbrıs ve Küçük Asya’nın güney ve batı kıyılarında da hakimiyet tesis etmiştir. Devrin bir diğer büyük gücü Seleukos Krallığı ile bir asrı aşkın süre boyunca altı büyük muharebe yaşanmış, bu çatışmalar elde tutulan toprakların zaman zaman kaybedilmesine neden olmuştur. Öte yandan Seleukos tehdidinin yanı sıra Makedon Krallığı’nı elinde tutan Antigonid hanedanlığı da her an Küçük Asya’ya inebilecek bir diğer tehlikeydi. Güçlü donanması sayesinde bir deniz imparatorluğu olmanın avantajını iyi kullanan Ptolemaioslar, MÖ. 250’li yıllardan itibaren Hellespontos, Trakya ve Karadeniz’de varlık göstermeye başlamıştır. MÖ. 254 yılında Byzantion kenti, Seleukos kuşatmasından Ptolemaiosların yardımıyla kurtulmuştur. MÖ. 246-241 yılları arasında cereyan eden III. Suriye Savaşı, krallığın Trakya’da esas varlık gösterdiği olay olmuştur. Bu savaşın neticesinde Ainos, Kypsela, Maroneia ve Samothrake gibi kentlerde egemenlik tesis edilmiştir. Ainos ve Maroneia’da birer askeri garnizon bırakan III. Ptolemaios Euergetes bu vesileyle bölgenin kontrolünü elinde tutmayı başarmıştır. Krallığın bölgedeki varlığını antik kaynaklar ve epigrafik belgelerin yanı sıra nümismatik verilerle teyit etmek de mümkündür.” dedi.
Arş. Gör. Dr. Ömer Tatar, bölgede yapılacak arkeolojik kazılardan elde edilecek verilerin önemli olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birinci derecede, ele geçirilen yeni yerleşimlerin bir kısmında askeri faaliyetlerin finansmanını karşılamak maksatlı darphaneler açılmıştır. Trakya’da da Byzantion ve Ainos kentlerinde kralın adını taşıyan sikkeler darp edilmiştir. Öte yandan Maroneia kentinde ise yerel ihtiyacı karşılamak maksatlı, kentin adını taşıyan bronz sikkeler basılmıştır. Bir diğer batı Trakya kenti olan Abdera’da ise Ptolemaios varlığına dair antik ve epigrafik kaynaklar sessiz olmakla birlikte, bir seri bronz sikkeye istinaden bölgede Ptolemaios hakimiyetinin bu kente kadar uzandığı görüşü ileri sürülmüşse de şu an için kesinlikten uzaktır. Sonuç itibari ile Trakya bölgesinde yaklaşık MÖ. 240’lı yılların ortasında başlayan egemenlik MÖ. 201/200 yılında Makedon Kralı V. Philippos’un bölgeyi işgal etmesi ile sona ermiştir. Hiç şüphesiz bölgede yapılan bilimsel arkeolojik kazılardan gelecek veriler ve müzelerde yürütülecek çalışmalar söz konusu dominasyonu daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.’’
Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaraş’ın organize ettiği “Trakya’da Arkeoloji” konferans dizisi ayda iki kez olmak üzere salı akşamları çevrim içi olarak gerçekleştiriliyor.
Haber Merkezi
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024