Mehmet Ali Abakay Yazdı: Muharrem’le Sohbetler 32+16. Sohbet
Muharremle Sohbetler
32+16. Sohbet
KİTAPÇIDA İKI SAAT
Muharrem, bir hayır işini tamamladık, şükür.
Kalan parayı hesaplandığımda bizim cebimizde kalan kendi paramızla yakınımızda olan kitapçıya uğrayalım, dedik.
Çoktandır, uğramışlığımız yok, kitapçıya.
Bir hanımkız’ a söz vermiştim, önceden.
İmzalı bir kitap hediye etmiştim.
Asgarî ücretle çalışsa da günde en az 12 Saat ayakta dursa da ekmek parası.
Elinde bir liste ve etiket makinesi.
Kulağa hoş gelen bir ses, tık tıklar…
İki günde bir etiket değiştiriyorlar imiş.
Besbelli oruçlu, Muharrem.
Varmadığı noktayı işaret ediyor.
Etiket vurulmadan daha ucuz imiş.
Mübarek yakıt meselesi, saat 24.00 olmadan litrede en az 1 TL kâr, misali.
5 Kitap satın aldım, birisinden iki adet.
İncesi 30’dan lux baskı ve ciltli şehir konulu kitaplar, 150’den 495’e kadar yürüyor, bakabildiğim kadarıyla.
Muhakkak 600 ve üstü olanlar var, ikişer ya da set halinde olan.
Dergiler, 25-40 Bandında.
Dergi almaktansa işaret edilen noktada beş kitap seçtim, kendimce.
Ramazan içindeyiz, Muharrem.
Hepsi DİB Yayınları…
Toplamı 36 TL tuttu.
Elbette kız şaşkın.
Üzeri fiyat neyse o geçerli.
Hem etiketsiz.
Mecburiyet hali, itirazı yok.
Muharrem, hangi kitaplar olduğunu merak ediyorsun, muhtemelen.
Merakın fazlası iyi değil.
Bunca kitap kapağına yer verdik, yıllardır.
Bu kitapların kapakları yazı sonunda.
Beş kitabı daha daha 2 £ ile satın almak, ne güzel!..
Muharrem, taşınacağız, evden.
Hazırlık başladı, başlayacak.
Kitaplarla muhabbetimizi yapacağız, elbette.
Uçuk ve kaçık fiyatlara baktığımızda hatırı sayılır kitaplar var, terekemizde.
Terekeyi merak edersin, bilirim.
Kimse vefat ederse, ondan kalan ne varsa terekeyi oluşturur.
Yani mirasımız kitaptır, hulasa.
Muharrem, kitaplarımızı aldık, altıncısı olsaydı, beş parmağımız arasında yer olurdu, çok sayfalı değil.
Poşet teklifini reddettim, cebimde her daîm bir poşet var, özene bezene sarılı ve ceket ic cebinde yer kaplamayan.
Muharrem, ellinci sohbeti zorlayan ısrarınla başbaşa yazıyorum.
Yürüdüm, biraz.
Ferahladım, gibi.
On beş gündür, sadece bakkaldan gazete almak için çıkıyordum, iki kez de araçla birkaç nokta dolaştım.
Muharrem, sağlıklı olma önemli.
Biz kaybettiğimiz sağlıkla başı hoş olanlardan değiliz.
Kitapla bu tesellîyi buluyoruz.
Muharrem, 180 Metrekareyi bir senede kırkbeş yıldır biriktirdiğimiz kitaplara terk ettik.
Bir bir hal ve hatırı sorulacak kitapların.
Muharrem, sen bu yokluk ve sıkıntı içinde kaç kitap okudun?
Muharrem, kitap alamıyorsan bile etraftan okumak için emanet alabilirsin.
Bir anne gördüm, kitapçıda.
Çocuğu iki- üç yaş arası.
Masal ve resimli kitaplar alıyor.
Şakir lafı geçince aklıma hacısı geldi.
Biliyorum, bu Şakir, hacı falan değil.
Hacca mı götürülmüş, bunca sabun?
Sabunun adı Hacı olunca Ramazan’da sevap mı, kazanır, banyo yapan?
Meğer, Şakirin kral olanından bahsediyormuş, çocuğuna.
Bir çizgi film kahramanı.
Alsa küçük çocuğunu kucağına, okşasa başını, anlatsa güzellikleri masal içinde.
Muharrem, suç annede değil, çocukken çizgi filmle büyümüş anne, elbette çizgi kahramanlarla eğitecek, çocuğunu.
Çocuk bu, saatlerce seyrettiği filmin kitabına merakla bakacak.
Belki annesinin torununa, çocuğuna bu alınan kitapları hediye edecek, otuz yıl sonra.
Muharrem, biz okumalıyız?
Tek sıkıntımız, neyi okuyacağımızı bilmemek.
Zaten derdimiz, bu değil mi?
Muharrem, her kuş kendi sürüsüyle uçar, kanatlandığında.
Ben, ne Kırmızı Başlıklı Kız Masalı’nı sevdim ne de Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’i.
Muharrem, kendisini okumayan, okuyamayan, okutamayan insan değildir.
Selam ile Muharrem!..
Kaynak: Mehmet Ali Abakay
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024