Mehmet Ali Abakay Yazdı: Şehir ve Çaba ve Merkez Üniversitemiz

ŞEHİR ve ÇABA ve MERKEZ ÜNİVERSİTEMİZ

Adres yanlış olunca mektup geri döner, ulaştırılmaz alıcısına.

Şehre dair çoğu zaman böyle düşünürüz.

****

Bir sazın tellerine vurup üç şarkı mırıldanan alkış bekler.

İnsan, yeryüźünde ihtiras sahibidir. Bu nükseden hastalık, gururu ve kibri kamçılar, insanın nefsine esaretinin işaretçisidir. İşini yap, alıcısı varsa o seni medh etsin.

****

Makası şakırdatan, usturayı bileyemiyorsa, müşterisini traş edemez.

İyi bildiğin, usta bellediğin işin ehli olmayabilir. Bunu kabullenmemen, göreceğin zararı peşınen kabullenmendir, sitemkâr davranmana gerek yok.

****

Pazarda limon satmanın bir usulü vardır. Her mesleğin inceliklerini bilme, mesleğin gereğidir.

Sen, müşteriye güler yüz göstermezsen tezgâhındaki asîl bal, zehirdir, yüzünden, alıcısı olmaz.

****

Hayatta ayakta tutunmanın yolu, durmanın anahtarı doğruluktan şaşmamadır.

Yanlışlıklar içinde boğulan doğru olduğunu iddia ettikçe, parmaklar seni gösterebilir. Yola çıktıkların yanlışı doğru biliyorsa uyar, uymazlarsa yenilgiyi kafileden ayrılmakla kabullen. İlk başta bu mağlubiyet bilinse de muzafferiyetindir, aslında.

****

Acemî olana maydanoz verirseniz, her destenin boynu akşam üzeri bükük olur, ikinci gün desteler sararır, alıcısını bulmadığı için.

İş, ehline verilmedikçe, kâr hanesinde zarar haneyi ağacın içindeki kurt misali, kemirir durur.

****

Terzi, mezrosu yoksa ölçüyü bilmiyorsa ceketin bir kolu kısa, yenin bir kısmı uzun kalabilir.

Ölçüsüz hareket ettikçe, yanlışları doğru, eksikliklerini tam görür insan. Bundan kaçınmadıkça, yok olmaya mahkûmiyet kaçınılmaz olur.

****

Yemeğe bolca et katma, maharet değildir. Sen tuzu fazla at, gör muhalefeti. Tuzu az kullan, gör ustalığını.

Senin kusurlarını ortaya çıkarmaya can atanı dost bildikçe düşman biriktirdiğinin farkında değilsin.

****

Her zaman yardım ettiğin, seni buna mecbur gördüğü an kötülük başlar. Yardıma muhtaç olduğun vakit dahi elindeki lokmana göz diken çok olur.

Kurda dönüşen dostlar, Eyubun bedenine düşmüş gibidir, seninle olurken seni bitirir de varlığını kendilerinden sanacak denli nankördür.

****

Ekmek elden su gölden, insanı emeksiz hazırcılığa sev eder.

Başının üstünde tut, sırtında gezdir. Ayakları yere düşmeyi unutan, seni melanetlikle suçla Sayende yürümeyi unutmuştur, çünkü.

****

Iki kitap okuyup yeni kitap yazdığını iddia eden, şehre dair kurtarıcı olmayı, kabul edilmeyi bekler.

İnsanoğlu, çiğ süt emmiştir. Bilki demir tavında döğülmedikçe ve su verilmedikçe çelikleşmez. Mutfak bıçağını hançer bilen acemî, sebze doğrarken parmağını keser.

****

Değerli okurlar;

Biz, şehre dair yazarız.

Makale, dergi, kitap, radyo, TV Programı, konferans, sempozyum, fotoğraf,…

Her çalışmamızda ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ eksenli ifadeler yer alır.

Araştırırken eksiklikler ve yanlışlıklar üzerinde dururuz, doğruların bilinmesi için.

Bizi anlamayanlar, gurur ve kibir abidesi olarak, bizi eleştirir, durur.

Kırk yıl oldu, bu şehre hizmet.

Yunus’un dergâha kırk sene dümdüz, eğri olmayan odun taşıdığı söylenir, kemâle erme yolunda.

Kırk sene sonra şehre dair konuşmazsak ne zaman anlaşılırız?

İtiraz sesleri, anlaşılmadığımıza işarettir.

Sohbetin girişındeki ifadeler doğruysa kalemimizden çıkmıştır. Şehre dair ifadelerimiz de aynı mayadan gelir.

Bir şarkıcı geçimini sesinden sağlar, siyasetçi siyasetini seçmenden.

Bir terzi diktiğinden, lokantacı pişirdiğinden, kasap kestığinden, çiftçi ektiğinden, atlet koşmasından…

Bizim merkez kuruluşumuza gelen teklifler, aķıl almaz zavallılıkta.

Kültürel hizmette ticarî düşünmememiz telkin ediliyor, nedense!.

Kaynaklar, malzeme, mekân, çalışmalar,…

Hepsini sağladık.

Kendilerinden istirhamımız biri elektrik ve su, biri aîdat ve doğal gaz faturasını, biri iki çalışanın maaşını ödesin, lokantacı da her öğle yemek göndersin.

Profesöŕ Dostumuz, buyursun hem çayını ve kahvesini içsin hem onbinlerce kaynak emrinde olsun!..

Etraf, tertemiz olsun.

Personel güler yüzlü olsun! .

Her ayın seçkin on dergisi ile günlük gazeteler…

Son çıkan kitaplar…

Değerli okurlar;

Durum böyle!..

Evet, bu tiplere cevabımızdır, sizinle sohbetimiz.

Şehir Araştırmaları Merkezi, alanında kaynakları ile bir üniversitedir!..
Kaynak: Mehmet Ali Abakay

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.