Huzurevi Sakinleri Salgın Sürecini Eğlenceli Hale Getirdi
Söz konusu sosyal etkinlikler arasında ahşap boyama, takı tasarımı, tespih yapımı, örgü örme, istediği kişiye mektup yazma ve yürüyüş gibi aktiviteler yer alıyor. Geçmişi 60 yıl öncesine dayanan atıl durumdaki sehpa ve dolaplar huzurevi sakinlerinin elinde hayat buldu. Masadan, sehpaya, sandalyeden, dolaba kadar birçok eşyayı boyayarak günümüze uyarlayan yaşlılar, salgın sürecinde dışarıya çıkamadıkları zamanda bu tür faaliyetlerle zaman geçirdi. Spordan, sanata, el işçiliğinden, terziliğe kadar birçok alanda aktif olarak çalışma yapan yaşlılar, salgın sürecini keyifli bir hale getirmeyi başardı. Halk Eğitim Merkezi usta öğreticileriyle birlikte çeşitli çalışmalar yapmaya devam eden huzurevi sakinleri ortaya çıkardıkları eserlerle büyük beğeni topluyor.
“Keyifli zaman geçirmelerini sağlamak adına kurum içi etkinlikler yaptık”
Küresel bir sorun haline gelen Kovid-19 salgın sürecinin özellikle yatılı kuruluşlarda oldukça zor geçtiğini söyleyen Edirne Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bilgin Özbaş, huzurevi sakinlerinin alınan tedbirler kapsamında dışarıya çıkamadıkları süreçte yaptıkları ile ilgili açıklamada bulundu.
Salgın sürecinde yaşlıların keyifli zaman geçirmelerini sağlamak amacıyla kurum içinde birtakım etkinlikler yaptıklarını dile getiren Özbaş, “Düzenli olarak sabah yürüyüşlerimiz oldu. Kendi başlarına arkadaşlarıyla birlikte özellikle kadın yaşlılarımız çok güzel el işleri ortaya çıkardılar. Dantel, çetik, çorap gibi çeşitli ürünler yaptılar. Bakanlığımızın aktif yaşlanma politikaları doğrultusunda ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Bu salgın sürecinin bir an önce son bulmasını diliyoruz” dedi.
“Çok şükür bu pandemi sürecinde zayiat vermedik”
Tüm bu zorluklara rağmen salgının başından beri her türlü tedbiri aldıklarını aktaran Özbaş; “Maske, mesafe ve hijyen konusundan karantina sürecine kadar tüm önlemleri uyguladık. Geçtiğimiz yıl Mart ayında 15 günlük sabit vardiya uygulamasına geçtik. Bu süre zarfında personelimiz 15 gün süreyle evlerine gitmeksizin kuruluşlara PCR testi olduktan sonra girdiler. Yaşlılarımız için oldukça zor bir süreçti. Sıkıldılar, üzüldüler. 2 Ramazan 2 Kurban Bayramı geçti. Yakınlarıyla olamadılar, torunlarını göremediler, ziyaretçileri gelemedi. O sırada dijital görüşme sağladık. Dışarıya çıkışlarda çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Hastaneye gitmek zorunda olan yaşlılarımız dönüşte 15 günlük karantina sürecinde beklediler. Çok şükür bu pandemi sürecinde zayiat vermedik” ifadelerine yer verdi.
“Zorlu süreci eğlenceli hale getirmeye çalıştılar”
Türkiye’nin en yaşlı ligi olan bocce takımının huzurevi sakinlerinden oluştuğunu söyleyen Özbaş, Bu salgın sürecinde ciddi çalışmalar yaparak hazırlandılar. Yaşlılarımız bu salgında evcil hayvanlarımızın beslemesini yaptılar, tavuklardan yumurtaları topladılar. Kısmen tarım arazisi olarak kullanılan alanlarda kavun-karpuz yetiştirdiler. Bu yetiştirdikleri ürünlerden konserve ve kışlık salça yaptılar. Ayrıca kendi kültürlerinden getirdikleri yöresel yemekleri yaparak arkadaşlarıyla paylaştılar. Bu şekilde aktivitelerle bu zorlu süreci eğlenceli hale getirmeye çalıştılar” ifadelerine yer verdi.
“Dışarıya çıkamadıkları dönemi aktif olarak değerlendirmiş oldular”
Pandemi döneminden en çok etkilenen bir grubun huzurevi sakinleri olduğunu söyleyen Edirne Halk Eğitim Merkezi Usta öğreticilerinden Nuray Doğar; “Bu grubumuzla beraber süreci aktif değerlendirmek adına çeşitli ürünler ortaya çıkararak kaliteli zaman geçirmeye özen gösterdik. El sanatlarının çeşitli dallarında örtüler, ahşap boyama, takı tasarım, dekoratif ev aksesuarlarının hazırlanması gibi çeşitli çalışmalarda yol aldık. Dışarıya çıkamadıkları dönemi aktif olarak değerlendirmiş oldular. Burada hem kendilerini, hem bedenlerini hem de zihinlerini çalıştırarak salgın sürecini sonlandırmayı planlıyoruz. Eski sehpalarımızı ahşap boyama teknikleri ile yenileme, takı tasarımı, kasnak işçiliği olmak üzere çeşitli çalışmalara devam ediyoruz” dedi.
“Sportif faaliyetlerle ilgilendim”
Salgın döneminde alınan tedbirler kapsamında dışarıya çıkamadıklarını ve o zamanlarda hobi olarak sportif faaliyetlerle ilgilendiklerini söyleyen Huzurevi sakinlerinden 64 yaşındaki Ali Ceviz;
“Bocce takımındaydım. Trakya şampiyonluğu da aldık. Salgın döneminde bu faaliyetleri devam ettirdik. Hem bize meşgale oluyor hem sağlık olarak hem de beyindeki sorunları iyileştirdik. Bende çift görme sorunu vardı. Bu faaliyetler sayesinde çift görmeyi kaldırdım. Geniş avlumuz da olduğu için salgın süreci keyifli geçti. Arkadaşlarımız da el sanatlarıyla uğraştı. Sağlıklı bir şekilde güzel vakitler geçirdik. O süreçte el sanatları ve sportif faaliyetler bize çok iyi geldi. Kendimize meşgale bulduk. Rahat bir şekilde zaman geçirdik. Bu faaliyetler olduğu için çok fazla sıkılmadık” şeklinde konuştu.
“Salgın döneminde dikiş diktik, el işleri yaptık, örgü ördük”
Annesinden gördüğü bebek dikme işini huzurevinde uygulamaya başladığını söyleyen Huzurevi sakinlerinden 75 yaşındaki Emine Kurtboğan; “Şimdi bu bebekleri dikerken aklıma gençlik yıllarım geliyor ve çok duygulanıyorum. O zamanlar imkân olmadığı için annelerimiz böyle bebekler dikiyordu. İçine pamuk ve elyaf dolduruyoruz. Salgın döneminde de dikiş diktik, el işleri yaptık, örgü ördük. İçerde kapalı kaldığımız sürece bu şekilde aktivitelerle zaman geçirdik. Burada kalıp dışarı çıkmadığımız zaman sağlığımızı korumuş olduk. Müdürümüz izin istediğimizde bile dışarıya salmadı. Hala salgın devam ettiği için çocuklarımla bile dışarıya çıkıp görüşmüyorum. Burada bebek yapımını diğer arkadaşlarıma da öğretiyorum. Onlar dolgularını yapıyor ben de dikim işini hallediyorum. Eskiden öğrendiğim bebek yapımını günümüzde de yaşatmaya çalışıyorum” diye konuştu.
Bocce takımında yer alan Huzurevi sakinlerinden 71 yaşındaki Dağıstan Ergün; “Huzurevleri arası maçlar ve antrenmanlar yapıyoruz. Kalan zamanlarda bahçe işleriyle uğraşıyoruz. Şimdi zeybek, çökertme gibi ege yöresine ait oyunları öğreniyoruz. Salgında da dışarıya çıkamadığımız için bu şekilde sportif faaliyetlerle zaman geçirdik. Kafamızı dağıttık ve eğlenceli vakitler geçirmiş olduk” dedi.
“Zamanın nasıl geçtiğini alamıyorum”
Huzurevi sakinlerinden Hasan Hüseyin Kılıç; “Masa örtüsü, boyama, boncuk gibi çeşitli faaliyetlerle zaman geçiriyoruz. Böyle şeylerle zaman geçirmek hoşuma gidiyor keyifli zaman geçiriyorum. Dışarıya çıkamadığımız için bu şekilde faaliyetler olmasa canımız sıkılırdı. Ben masa örtüsü yapıyorum. Boncukları tutkalla yapıştırıyorum. Çok keyifli oluyor bu şekilde oyalanıyorum zamanın nasıl geçtiğini alamıyorum” dedi.
Edirne Haber
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024