Tarımda ‘Zehir’ Uyarısı
Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge Emekli Müdür Yardımcısı Makine Yüksek Mühendisi Hüseyin Erkin, Türkiye’nin tarımsal üretiminde gübre ve tarımsal ilaç kullanımının önemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erkin, Türkiye’de tarımsal üretimde yaşanan sorunlara dikkat çekerken; bilinçsizce kullanılan tarımsal gübre ve kimyasalların ürünlere ve toprağa zararlarına dikkat çekti.
Gübre ve tarımsal ilaç kullanımında Avrupa Birliği (AB) standartlarını hatırlatan Erkin, Türkiye’de de yapılması gereken çalışmalarla ilgili önerilerde bulundu. Türkiye’nin tarımsal potansiyeline dikkat çeken Erkin, özellikle Edirne’nin İpsala ve Uzunköprü ilçelerindeki münavebesiz çeltik ekiminin meydana getirdiği zararları açıkladı.
“TARIMSAL ÜRETİMDE SIKINTIYA DÜŞÜLÜYOR”
Türkiye’nin iklim ve coğrafi özellikleri ile verimli tarım toprakları ile dünyadaki tarımsal üretimde önemli bir faktör olması gerektiğini belirten Erkin; “Ne yazık ki giderek tarımsal üretimde sıkıntıya düşülmektedir. Plansız, denetimsiz ve yetersiz destekler, tarımsal üretimi azalttığı gibi üreticileri de üzmektedir. Yerli tohumlarımızın yok edilişi, ithal tohumların kullanılması da milli tarımımız için önemli bir handikap haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
İPSALA VE UZUNKÖPRÜ’YE DİKKAT ÇEKTİ
Erkin, bilinçsizce kullanılan tarımsal gübre ve kimyasalların, yetiştirilen ürünlere ve toprağa verdiği zararların, yakın gelecekte telafisi mümkün olmayacak zararlara yol açacağını söylerken; “Özellikle İpsala bölgesi ovalarında, Uzunköprü Ergene ovasında münavebesiz çeltik ekimi, verimsizliği arttırdığı gibi toprakları da toksik hale getirmektedir. Bu uygulama aynı zamanda çiftçilerin girdi maliyetlerini de arttırmaktadır. Ülkemiz gübre ve ilaç tüketimi açısından dış sermayenin önemli pazarı haline getirilmiştir” dedi.
“DENETİM VE BİLİNÇTE BAŞARILI DEĞİLİZ”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gübre ve tarımsal ilaç kullanımında denetim mekanizması oluşturamadığını belirten Erkin; “Maalesef gübre ve tarımsal ilaç kullanılması bilinci yeterince oluşmadığı gibi bakanlığın da bu konuda bir denetim mekanizması oluşturamaması, ürünlerde ilaç kalıntılarına sebep olarak insan sağlığı ve toprak sağlığını tehdit eder hale gelmiştir. Hâlbuki AB ülkelerinde olduğu gibi gübre ve tarımsal ilaç kullanımı bilinci ve denetimi bizde de yapılabilirdi. Ne yazık ki bu konuda başarılı değiliz” sözlerine yer verdi.
“FİRMALARIN ELİNE TERK EDİLDİ“
Erkin, gübre ve tarımsal ilaç kullanımı inisiyatifinin firmaların eline terk edildiğini vurgularken; “Tarım müdürlükleri ve ilgili kurumların çalışmaları yetersiz kalmaktadır. Usulüne uygun alınan toprak numunelerinin analiz sonuçlarına göre gübre kullanımı, kullanılacak tarımsal ilaçların belirlenmesi, kullanımı ve denetimi mutlaka yapılmalıdır” dedi.
“YETERLİ ÇALIŞMALAR YAPILMIYOR”
Tarımsal üretimde gübre ve tarımsal ilaç kullanımı ile ilgili yeterli çalışmaların yapılmaması nedeniyle ortaya çıkan sorunlara dikkat çeken Erkin; “Bunlar yeterince yapılamadığı için, tarımsal ilaçların yoğun ve bilinçsiz olarak kullanılması, bitkiler üzerinde duyarlılık azalışı ve bunu takiben dayanıklılık (direnç) gelişimine sebep olmaktadır. Bu durumda yeterli etkinlik elde edilemediği zamanlarda üreticiler tarafından ya ilacın dozu yükseltilerek ilaçlama yapılmakta ya da sık aralıklarla ilaçlamalar tekrarlanmaktadır. Her ikisinin sonucunda da gereksiz ilaç kullanımı, beraberinde maliyet artışı, üründe verim ve kalite kaybı, ekosisteme ve insan sağlığına verdiği olumsuz etkilerin çoğalması gibi birçok sorun da beraberinde gelmektedir. Biyolojik mücadeleye önem vererek gerekli çalışmaların hızla yapılması şarttır” ifadelerine yer verdi.
“AB ÜLKELERİNDE YILLARDIR YAPILIYOR”
Erkin, gübre ve tarımsal ilaç kullanımında var olan mevzuat hükümlerinin daha disiplinli ve uygulanabilir hale getirilmesinin mümkün olduğunu savunurken; “Nasıl ki insan sağlığında doktor – laboratuvar – eczacı ilişkisiyle ilaç kullanımı ve bakanlığın ilaç satışını denetim ve kontrol altında tutularak uygulanıyorsa, benzer uygulama ziraatçı – laboratuvar – gübre ilaç satıcısı zinciriyle bakanlık denetimi altında hangi çiftçinin, nereye, ne miktarda gübre, ilaç attığı takip edilecektir. Bu uygulama AB ülkelerinde uzun yıllardır yapılmaktadır” dedi.
“TÜRKİYE’DE YETERLİ ALTYAPI VAR”
Türkiye’de söz konusu uygulamanın yapılabilmesinde yeterli altyapının bulunduğunu söyleyen Erkin; “Her köye olmasa bile birkaç köyün sorumluluğunu alacak ziraat mühendisi veya teknikeri köylerde görevlendirilerek, gübre ve ilaç kullanımı konusunda eğitimler yaparak, hem de ihtiyaç olan reçeteleri tanzim ederek gübre ve ilaç kullanımı disiplin altına alınabilir. Bu ziraat mühendisleri ilçe tarım müdürlükleri bünyesinde ya da ziraat odaları bünyesinde istihdam edilerek yönetim ve kontrolü tarım il müdürlükleri tarafından yapılabilir. Köylerde atıl olan okul veya öğretmen lojmanları bu hizmetler için kullanılabilir. Okulları olan köylerde eskiden olduğu gibi tarımsal eğitim bilinçlendirilmesi öğretmenlerce de yapılmalıdır” sözlerine yer verdi.
“TARIMDA ÖNEMLİ AKTÖR OLABİLİRİZ”
Erkin, gelişmiş ülkelerdeki tarımsal üretimde gerçekleştirilen çalışmaları hatırlatırken; “Gelişmiş ülkeler kullandıkları fazla gübre ve ilaçların zararını görüp hızla iyi tarım ve organik tarım uygulamasına dönmüştür. Biz de bu güzel ülkemizin zengin tarımsal potansiyelini hızla entegre ederek tarımsal üretimde dünyada önemli aktörlerden biri olabiliriz” diye konuştu.
Rumeli Dijital
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Kitap Fuarı mı Çocuk Kitap Panayırı mı? - Kasım 25, 2024
- İstasyon Mahallesi’ne Ulaşım Artık Üst Geçitten - Kasım 21, 2024
- Mehmet Akkaşoğlu Yazdı: Allah’ın Güzel İsimlerinden El_Mütekebbir - Kasım 21, 2024