Selami Şimşek Yazdı: “Her Şey Biter, Edirne Bitmez” (S. Ünver)

Edirne, Anadolu’yu Avrupa’ya bağlayan ana yol üzerinde bulunan ve eski çağlardan beri büyük siyasi, iktisadi, içtimai, stratejik öneme sahip olan güzide bir serhat şehrimizdir.
Roma imparatoru Hadrianus zamanında “Hadrianopolis”, Sultan 1. Murad’ın burayı fethetmesiyle (1361) “Edrene” adını alan ve muhtemelen 18. asırda bugünkü adına kavuşan Edirne, fethi takiben Osmanlı Devletinin Bursa’dan sonra ikinci, Avrupa’da ise ilk başkenti olmuştur. Başkent olduktan sonra hızla gelişen şehir, yoğun bir alim ve mutasavvıf akımına uğramış, görkemli camiler, mescitler, tekkeler, zaviyeler, medreseler, kervansaraylar, hamamlar, köprülerle bir baştan bir başa donatılmıştır. Fatih Sultan Mehmed’in 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle tekrar başkent değişmiş, payitaht Edirne’den İstanbul’a taşınmıştır. Edirne, bu tarihten sonra adeta ikinci bir başkent olmuş, siyasi, sosyal ve kültürel önemini korumuştur.
Bir şehrin değeri, coğrafi konumundan başlayarak sahip olduğu taşınmaz kültür varlıkları ve hatta bazen onlardan da fazla öneme haiz bilim ve fikir adamlarıyla ön plana çıkar.. Öyle yerler vardır ki orada doğmuş, yaşamış fikir adamları ve sanatkarlar o beldenin coğrafi isminden daha da fazla önem arz eder, yöreye damgalarını vurur ve onların ün isimleriyle anılırlar.
Edirne’mize gelince, sahip olduğu coğrafi konumdan ve tarihi geçmişinden başlayarak öylesi kültürel varlıklara sahiplenmiştir ki bu anılmanın başlangıcını tesbit açısından zor, ama önemli bir şanstır. Çoğu kez Edirne’nin kültürel kimliğinden bahsedildiğinde, Selimiye Camii ayrı bir yere konulacak olursa, söze, sahip olduğu hangi değerden bahisle başlanması gerekeceğini kestirmek güçtür. Hele bir de tarihi, taşınmaz kültür varlıkları yanında burada yaşamış, yetişmiş alim, fikir ve sanat adamları göz önüne getirildiğinde Edirne’nin neden Der-i Saadet(Mutluluk Kapısı)  olarak anılmış olduğu daha kolay anlaşılır.
İşte, Trakya Üniversitesi böylesi bir değer olan Hasan Sezai-yi, adına  Uluslararası Sempozyum düzenleyerek  bir büyük şahsiyete ışık tutmayı hedeflemektedir. bulunuyor.
Açılış ve ilk oturumun yüzyüze diğer oturumların çevrimiçi yapılacağı, ilgiyle takip edeceğinizi umduğum bu sempozyumu kaçırmamak için lütfen 14-15 Ekim tarihlerini “not” ediniz.
Program linkine buradan ulaşabilirsiniz. https://bys.trakya.edu.tr/file/open/96566345
Allah’a emanet olunuz.
Kaynak: Selami Şimşek