Reşat Nuri Erol Yazdı: Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-2
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-2
Önceki yazıyla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
“1929 yılında Kayseri’de doğmuş Ahmed Tahir Satoğlu. Öğretmen olan babası bir haksızlığa itiraz edince Kayseri’den İzmir’e sürülmüş. Okul çağına yeni giren çocuklarını Kayseri’de bırakıp İzmir’e gelen İsmail Hoca, bir müddet sonra eşi Hacıkadın Hanım ve üç çocuğunu da İzmir’e getirmiş. Kendisi Torbalı’nın Doğancılar köyünde öğretmenliğe devam ederken aile kâh köyde kâh İzmir’de devam etmiş hayata. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yüksek tahsile başlayan Ahmed Tahir Satoğlu, mezun olduktan sonra Van ve Fatsa’da mecburi hizmetini ifa etmiş. Oralarda kurduğu dostluklar hala devam ediyor. Daha sonra Ege Üniversitesi’nde sinir hastalıkları ihtisası ve Kanada’da çalışmalar. Sara hastalığı üzerinde derinleşme. Doçentlik ve herkesi kucaklayan bir hekimlik. Üniversite yönetiminin profesörlük konusunda yaptığı haksızlıklar, yılmadan mücadele ve mahkemelerde uğraşarak profesörlük. Daha sonra ilim aşkıyla yeniden Amerika. 12 Eylül ihtilali 1983 yılında ‘ya sakal ya üniversite’ gibi bir açmazla karşı karşıya bırakma gayretleri. Tereddütsüz sünnete sadakati seçiş ve üniversiteye elveda. Kendi muayenehanesi ve örnek bir hekimlik.
Bu saydıklarım onun mesleki yönleri. Bunun kadar çarpıcı olan O’nun sosyal yönü. Çocukluğundan başlayan ve gün gün artan bir namaz muhabbeti. Eşya ve hadiselerin hakikatini kavrama yolunda bitmez bir cehd. Talebelik yıllarında başta Necip Fazıl, Nurettin Topçu, İbn’ül Emin Mahmut Kemal gibi şahsiyetlerle beraberlik. Sonraları sohbetlerinde aşılamaya çalıştığı dava öfkesini o yıllarda kazanmış olmalı. İstiklal Harbi ve hemen sonrasındaki olayları kavramak, onun için, geleceğe atılacak sağlam adımların bir garantisi gibiydi. Büyük Doğu mecmualarını nasıl bir aşkla gözlediklerini kendisinden dinlemek gerek.
O’nun en bariz vasfı nedir derseniz, ben, sünnete sadakat derim. Sanmayın ki bu sadece ibadetlere has bir durum. Hayır, O, inandığı sistemin hayatın bütün alanlarını kucakladığının farkındadır. En bariz vasıf olarak sünnete sadakat dedikten sonra başka vasıfları saymaya ihtiyaç var mı, bilmem, ama O’nda gıpta ettiğim edeb ve misafirperverlikten ayrıca söz etmezsem olmaz diye düşünüyorum. (Bu vasıfların hepsinin şahidiyim. RNE)
Kader O’nu iki çocuklu eşinin vefatıyla sınadı, ama Binnaz Hanım gibi yeni bir eşle de mükâfatlandırdı. Dört tane daha çocuk sahibi oldu. ‘Çocuk nasıl yetiştirilir’ diye bir bahis açan olursa işin üstadı hazır diyebiliriz.
Cemiyetçilik O’nda vazgeçilmez bir tutku. İnsanların bir gaye uğrunda birlikte hareket etmesine olan ihtiyacı derinden kavramış ve bunu etrafına sürekli telkin etmiş biri olarak bu tür çalışmalara öncülük etmekten geri kalmadı. İzmir’de ağabeyi Nazif Satoğlu ve Süleyman Karagülle ile birlikte öncülük ettikleri Akevler Kooperatifi oluşumu sadece ev inşa etmenin çok ötesinde bir anlama sahip. Yeni bir medeniyetin yeni müesseselerle mümkün olduğunun şuuru ile hareket eden bu oluşum, fikir olarak pek çok şey koydu ortaya. Pratiğe aktarılması için de pek çok fedakârlıkta bulunuldu. Semeresi belki daha sonra ortaya çıkacak bu hareketin de kendini yenilemesi gerekiyor. Erbakan (Millî Görüş ve Adil Düzen / RNE) hareketini her zaman önemsedi. Özellikle 1969’daki ilk çıkışı (Bağımsızlar Hareketi’ni / RNE) bütün gücüyle destekledi. Daha sonraki siyasi çalışmalara hiçbir beklenti içine girmeden katkıda bulundu.
O’nun sohbet halkasından söz etmeden olmaz. Kimse yanlış anlamasın, sohbet halkasının en mütevazı yerinde oturdu her zaman. Bir postu olmadı. Herkesi koltuğa oturttu, kendi taburede kaldı (o taburenin karşısında mahcubiyetle çok oturdum! / RNE). Ben içimden her sohbet sonrası şu şarkıyı söyledim: ‘Vâr imiş bir başka hâlet sohbet-i mestânede’.”
(O tabure karşısındaki koltuklarda O’nunla sohbet ederken öylesine istifade edip feyiz alırdık ki ne tadına doyum olur ne de yazılabilir, ancak yaşanabilirdi; yaşadık elhamdülillah… Söz konusu ‘Bir Allah Dostu’ yazısı ve o meşhur tabure üzerindeki O’nun fotoğrafı bu linkte; https://www.mehmettekelioglu.com/2013/07/bir-allah-dostu-ahmed-satoglu/ RNE)
Allah rahmet eylesin, Allah cümlemizi cennetinde cem eylesin…
(Devamı var)
- Memişoğlu: “Her Anımız Depreme Hazırlıklı Olmalı” - Nisan 26, 2025
- Edirne’de “Balkan Ülkeleri Sağlık- İşForumu” ProgramıAçılışı Yapıldı - Nisan 26, 2025
- Edirne’de Pazar Günü 4 Saatlik Planlı Elektrik Kesintisi - Nisan 26, 2025